3 Ocak 2012 Salı

Kullanılmış İnsanlar, Eski Oyuncaklar

Çocukken hepimizin oynamayı çok sevdiği oyuncaklar olmuştur mutlaka. 

Benim hatırladıklarım; 

Oyuncak bir arabam vardı, yere hızla sürtünce içinden kıvılcımlar çıkardı, 

Kurularak çalışan bir motorum vardı, suda giderdi, adını "çatlatan" koymuştum. 

Bir de mor renkli bir zürafam vardı, boynunu bacaklarını bükerek enteresan şekiller vermek mümkündü. 

Çok sayıda oyuncağım vardı ama en çok hatırladıklarım bunlar. Eskilmelerine rağmen yıllarca sahip çıkmış ve atıllmalarına kıyamamıştım. Yıllarca oynadığım bu oyuncakların ne zaman hayatımdan çıktığını ise anımsamıyorum. Oysa çocukluğunu sokaklarda geçirmiş, soğuk havalarda eve mecbur kalınca da yien gerçek oyuncaklarla oynamış şanslı nesilllerden biriydim. Oyuncaklarıma sadık sayılmalıydım. Bu üç oyuncağımı çok sevmeme rağmen ne zaman evden çıkıp gittiler onu anımsamıyorum. Belki de ben evden çıkıp gitmişimdir. Ama bir şey var ki bu oyuncaklar yok oldular. Birilerine verilemeyecek kadar yıpranmış, tamiri mümkün olmayacak denli örselenmiş, boya ile kurtarılamayacak kadar süngüden düşmüşlerdi son hatırladığım halleriyle. Büyük bir ihtimalle sıradan bir bahar temizliği esnasında sokaktaki çöp tenekesini boylamışlardır. Konudan mesul evin reisi o oyuncakları anımsamıyor bile. Bizim için önemli olan nesneler, başkaları için anımsanması güç minik birer teferruattan başka şey değil aslında. Öte yandan hayatı da, edebiyatı da zengin kılan bazı insanların anımsamak istemediği minik detaylar.

kimi insanlar diğer insanları kullanmayı çok severler. Ayaktasınızdır;

- "Hazır ayaktayken, mutfaktan..."

diye seslenirler. Kimisi böyle seslenmek için ayakta olmanızı bile beklemez, oturuyorsunuzdur.;

- "Hazor ayaktayken, musandıradan..."
- "Ayakta değilim beç Oturuyorum"
- "Kıracak mısın şimdi beni?"

Minik bir detayla kırmak istemez kalkarsınız ve gider ne isteniyorsa getirirsiniz. Adam kullanmaya alışmış öyle tipler vardır ki bir iş yapmazlar. Yapmaya kalktıklarında hiç bir iş elllerine yakışmaz zaten. Ama ne yapar ne eder her işlerini a'sında z'sine kadar başkasına yaptırmayı başarırlar. Başka birine yaptrılabilecek işlere asla kendi ellerini sürmezler. Başka insanlara asla faydaları dokunmaz, yaralı parmağa faydası olacapını bilseler işemeyi zul addederler. Yemin edersiniz bir daha bir şey istesin yapmayacağım ağzının payını vereceğim diye. Yeminizi yutaresınız çok defalar. Yıllarca işini görmüşsünüzdür o kişinin. Taa, buranıza kadar gelmiştir. Kalabalık içinde her zamanki umursamazlığı ile sizden bir şey ister. Artık iyiden dolmuş, patlamaya iyice hazır hale gelmişsinizdir. Sakin hallerinizi elinizin tersi ile ittirir bir anda canavara dönüşerek "Seni de, senin işini yapanı da.. " diye saydırmaya başlarsınız. Kulanmaya alışkın insan pişkindir de "A ne var bunda sinirlebnecek anlamadım" diyerek en masum pozunu takınır. Öfke ile kalktığınız işte zararlı siz çıkarsınız, kullanılan pozisyonundan geçimsiz, dengesiz, heyheyli deli "level"ına bir anda atlarsınız. Bunlar minik kulanılışlar, Oysa insanları daha büyük kullananlar da var.

Ömrünüzü yerler, ömrünüzden ömür çalarlar, siz delice bir iyiniyetle karşınızdaki mutlu olsun diye habire kendiniz kul köle edersiniz. Her istediğini verir, yaranamazsınız. O istemeden, leb demeden leblebi koyarsınız önüne, beğenmezlikten gelir yan cebine koyar. Çok uzun zamandan sonra bir gün oturup düşünürsünüz ben ne yapıyorum böyle diye. Hönkürmeye başlarsınız. Kendinizi kullandırtmaya karşınızdakini alıştırdığınızda siz dur diyesiye kadar kullanır sizi. Dur dediğini anda kullanım tarihiniz sona erer. O an unutulursunuz. Çıkarsınız hayatlarından. Kullanamayackları adam ihtiyaçları yoktur. 

Kullanılmış insanlar ile eski oyuncakların kaderi aynıdır. Bilirsiniz bunlara sonunda ne olacağını...


Fotoğraf: Kullanılmış İnsanlar - D.M.

8 yorum:

  1. oyuncak diyince hala sakladığım 34senelik arımayam duruyor evde baş köşede :))

    YanıtlaSil
  2. Hayatı da, edebiyatı da zengin kılan bazı insanların anımsamak istemediği minik detaylarsa eğer, varlığı kullanıp atmaya dayanan insanlar epey fakirdir bu anlamda sanırım.
    Çok güzel bir yazıydı..

    YanıtlaSil
  3. Karōshi;

    Teşekkür ederim arkadaşıö :)

    Nem de nu insaların fakir olduğu konuların fazla olduğpğunu ama çaldıklarının onları zengin kıldığını düşündüklerini sanıyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Beenmya;

    Ama şu var ki eğer o Arı Maya'yı sen saklamasaydı zaten olmazdı. Şaka bir yana sanırım herkes anılarına senin kadar sadık olmuyor. Ha öte yanda burada yazmadığım öyle saçma sapan bir şeyi saklıyorum akıllara ziyan bir şey bi gün onu yazarım güleriz birlikte :)

    YanıtlaSil
  5. o kadar doğru yazmıssınızkı,insanlar çiğ süt emmişler sadece kullanmaya bakıyorlar en azından benım karsılastığım ınsanların bayan yada erkek genelı bu sekıldeydı malesefki,umarım ıyı ınsanlar cıkar artık ınsan gıbı ınsanlar.

    YanıtlaSil
  6. Biricitconsungunlugu;

    ÖYle tipleri teşhis etmesini öğreniyoruz sanırım hayaş kırıklığına uüradıkça, b,r kez öğrendik miaynı hatay düşmüyoruz. Kendilerine yansın bu tipler :)

    YanıtlaSil

Yorumlar