1 Ocak 2012 Pazar

Anımsama Atakları

Günaydın. Sabah olmuş, ocak gelmiş, yeni yıl gelmiş. Hepsi de hoş gelmiş. 

Yılın ilk sabahındaki sessizliği seviyorum. Yollar, sokaklar boş değil ama boşa en yakın hallerindeler. Tanıdık yerlerdeki bu dİnginliği, sessizliği seviyorum. Günü uzun yaşamak için sabah erken kalkanlardanım. Öğleden sonra ışıkları beni biraz fazla ruhsuzlaştırıyor. Canım bir şey yapmak istemiyor o saatlerde. Sabahlar iyi. Hele böyle sessiz sabahlar. Sessiz sabahlarda dışarıya çıkıp dolaşıyorum, sessizlik en çok eskileri anımsamaya iyi geliyor. Durduk yerde, elli kere gördüğüm, yüz kere baktığım bir otobüs duurağı, gazetede bile almadan ömünden geçtiğim bir gazete standı, kırılmış bir ağaç dalı sanki ilk kez görüyormuşum gibi eskiye dair bir anının kapısını açıyor sessizlikte gözüme değidiği zaman. Bu sabah da öyle oldu, kçşedeki tekel bayiinin önünde geçip denize doğru yürüken çok eskiden yaşadığım karlı bir sabahı anımsadım.

Evden çıkmış, kartopu oynamıştık kuzenlerimle. Benim için İstanbul'un ilk ayları. Havadaki rutubetin keskinliğine ayazı meşhur bir taşra şehirnden gelmiş de olsam alışamamışım daha. Ve her yer kar. Kar ne kadar da bizim dağımızdaki kara benziyordu. Bizim neşeli koşuşturmalarımıza rağmen ortalık tuhaf biçimde sessizdi.

Sessizlik muazzam bir şeydi. Başka sessizliklere benzemiyordu karın üzerinde gezen sessizlik. Hatırlanacak fazla bir şey yok o sabaha dair. Elde örülmüş eldivenlerimiz kar topu oynamaktan ıslanınca soğuğu fazla hisseder olmuştuk. Parmaklarımız acımıştı. Eve dönünce anneannem - nine derdik ona -  bize hazırladığı sütlü kakaodan vermişti. Fincanı sımsıkı kavrayınca elimizin soğukluğu geçmişti. Soğuk, arkasından sıcak. O sabaha dair hatırladıklarım bunlar. En önemlisi sesszilik. Sessizliğe saygı duyorum, zor buluyorum, buldum mu kaçırmıyorum. Ama içimdeki zıtlıklar arka arakaya sıralanıyor yine de, bunu en iyi ben biliyorum. Sessizlipi severim, sayarım ama fazlasına gelemem. Hayatın sesleri, gürültülerini de sessziliğe olduğum kadar sadık biçimde bağlıyımdır. 

Evet ocak gelmiş. Hoşgelmiş. 

Ata306, Bookworm, İlk kar, Antiparadigma, Baggio, Boncukçu, RuE, Zehrina, Bengi Özkan, Pınar Pare, Seda, İsmet Telci, İsmisendesaklı, Derbay, Hakan Akkuş, Semi'nin mutlu elleri, reyhane, Sera, Nini ve Cemre gelmişler, hoş gelmişler, safalar getirmişler.  

2 yorum:

  1. ikibinoniki sana ve sevdiklerine huzur ve mutluluk getirmesi dilegi ile, iyi yillar!

    YanıtlaSil
  2. sağ ol, var ol, neş'e ol ve yıllarla sınırlı kalmasın mutluluk ve huzurun :))

    YanıtlaSil

Yorumlar