7 Aralık 2011 Çarşamba

Valizim Boş Şu Anda

Seyahat etmeyi seviyorum ancak seyahati sevdiğim kadar valiz hazırlamaktan hazetmiyorum. Uzun yıllar boyu seyahat ede ede en lüzumlu eşyayı kısa bir süre zarfında aynı valizin, çantanın içerisine atabilecek kadar el becerim geliştiyse bu yüzden gelişmiştir. Sevmediğim işleri iyi yaparım. Valizi açınca unuttuklarımın aldıklarımdan fazla olması tepemi feci arttırabilir. Sevmediğim işin zihnimi uzun süre meşgul etmemesi çok çabuk valiz hazırlarım. Üstelik valiz işini son dakikaya bırakırım.

Bu blog yazısını da valizimi hazırlamak amacı ile girdiğim yatak odasından yazıyorum. Ceketler, gömlekler, pantolonlar hepsi yatağın üzerinde ben ise koltukta dizüstü bilgisayar dizlerimde oturmuş bu yazıyı yazıyorum. Saat 11 de yola çıkmam lazım. Onbire on kalsın toplarım havasındayım hala. Saat 10'u iki geçiyor. E daha vakit var hala. Bir zencefil limon mu içsem? Bir tatlı kaşığı bal ilavesi ile çok iyidir tavsiye ederim.

Sevmediği bir işten bir insan ne kadar kaytarabilirse o kadar kayataracağım bu seferki valiz hazırlama zorunluluğundan. Bakın bir üstteki paragraf ile bu paragraf arasında traş makinesi gürültüye gitmesin diye, iç çamaşırlarımın üzeine onu koydum bile. Zencefilli içecek için su kaynıyor. Fokurtuları buraya kadar geliyor. Yolda okumak istediğim kitap PC çantasına girdi hatta. Emrah Serbes, Erken Kaybedenleri yola çıkmamla bir okumaya başlarım. Müzik çalara yeni şarkılar ilavesini dün yapmıştım. Hoş o seyahat amaçlı değildi, haftada bir şarkıları ilaveler oluyor.

Hava yağmurlu. Dün gece de feci bir yağmur vardı. Yattığım yerden bir film izlerken uyuyakalmışım. Gözlerimi açtığımda saat üçü bulmuştu. Film oynatan cihazı kapatıp, yatağa doğru düzgün uzanınca bir evham bir evham. Uykum kaçacak diye ürktüm. Tabi yola çıkmadan önceki gece gerilim filmi izlersem olacaklar belliydi. Ne geriyorsun kendini değil mi? Yola çıkmak başlıbaşına bir gerginlik üstelik. The Thing, maşallah iyi çevirmişler. İlki seksenler filmi olarak fena değildi ama noksanları vardı o filmden önce olanları anlatan yeni filmi tamama erdirmemiş olsam da üçte ikisi güzeldi derim. Güzel bir gerilim, gerdi gereceği kadar maşallah.

Evet yola çıkıyorum. Uzun bir yolculuk değil. Bir gidip dönücem. Valiz hazırlamaktan kaytarmak için yazdım bu postu. Valiz bahane. Zaten kendisi de hala boş şu anda. Bunu hazırlamadan dönüşte hazırlayacağım valizin derdi içime düştü şimdiden.

12 yorum:

  1. HAyırlı yolcuklar, EMrah Serbes bende de var, rafta bekliyor. Sen hele bi oku, alırım ifadeni.:)
    İki haftasonra Turgay Karadağ var söyleşide. Ona bari gel. Keyifli olacak.
    Yağmurda yolculuk iyidir be. Sıkılmaz insan. Galiba ben sıkılmıyorum.

    YanıtlaSil
  2. saat 10:28 demek hala evdesiniz:) yazı süper:) "geldim ben hazırlıyorum valizi, sen iç zencefil limonunu" dedim az önce...

    YanıtlaSil
  3. Ben de sevmem valiz hazırlamayı ve hep en sona bırakırım...
    Güle güle git, güle güle gel...

    YanıtlaSil
  4. hadi bakalım iyi yolculuklar a zaman, valizinde ne olurs olsun, keyfin iyi olsun

    YanıtlaSil
  5. Benim de işler yoğun, tamamen işten kaytarmak amacıyla yorum yazıyorum sana. Dört gündür bloga girdiğim yok, sana iltimas yapıyorum kendimce. :)

    Bavul yapmaktan ben de hiç hoşlanmam, son dakika yapanlardanım. Rekorum 3 dakika! Hem de arkadaşımın düğünü için gittiğim seyahat öncesi yaptım bunu. Ama hile yapıp önceden liste hazırlarım boş vakitlerimde.

    İyi yolculuklar, görüşürüz inşallah.

    YanıtlaSil
  6. kitap seçimi süper.. ben çok keyifle okudum.iyi yolculuklar.

    YanıtlaSil
  7. Avram;

    Kitap güzel
    yolda okudum. İzmir'deyim. Söyleşiye katılacağım. :) Görüşürüz

    YanıtlaSil
  8. Lavantalimon;

    Bir genişlik bir rahatlık anlatamam :)

    YanıtlaSil
  9. Çay ve simit;

    Çok teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  10. Gogok kuşu;

    Çok teşekk,rler... Ayrıca çok sevdim bu sözü.. Kullanacağım ileride tanıdıklarıma yola çıkacakları vakit :)

    YanıtlaSil
  11. Şule;

    Ben rekorumun dakikasını bilmiyorum ama. İki haftalık bi rtatilden sonra odama çekldimde saat biri geçiyordu. Dönüş uçağını ertesi gün öğleden sonra beşte sanıyordum. Yanılmışım. Gece karanlığında sat 3 te resepsiyondan aradıla "Vladimir bey havaalanı servisiniz aşağıda bekliyor" diye. Nasıl iki adet valizi doldurdum, aşağıya indim bilmiyorum. Herşeyi de tıkıştırmışım maallah aMa sırt çantama viski şişesini koyup kapağını kapatmayı unutmuşum. Varana kadar herkes beni ayyaş sandı. Gitti canım çanta :D

    YanıtlaSil
  12. Ayşegül;

    Gerçekten öyleymiş. Şurup gibi okunuyor hemen

    YanıtlaSil

Yorumlar