25 Aralık 2011 Pazar

Khooni - Dracula; Bir Bollywood Korku Filmi


Korku filmlerini de, saçma filmleri de izlemeye bayılırım, hele saçma sapan korku filmini izlemenin keyfi apayrıdır. Bir de bu film müzikal ise, tadınadan yenmez. İşte karşınızda izledikten sonra “Bu filmi izledim de, sanki ne geçti elime?” diye düşüneceğiniz yegane film: Khhoni – Dracula. Bu bir Bollywood korku filmi. Filmin bütçesi sanırım yok decenek kadar az böyle olunca bu filmin yoktan varedildiğini söylersem hiç de boşa atmış olmam.  

Öncelikle bu filmin konusunu anlatabilmek benim gibi sıradan bir film izleyicisinin kolaylıkla üstesinden gelebileceği bir iş değil. Filmin senaryosu o kadar dallanıp budaklanmış ki sinemanın icadından beri ele alınan konulardan el atılmadık hiçbir detay kalmamış diyebiliriz. Ama yine de filmin ana öyküsüne şöyle bir ucundan bulaşmayı deneyeyim. Şimdi şişman ve kötü kalpli bir amca var, bu kötü adam içkiyi biraz fazla kaçırdığı karanlık ve fırtınalı bir gecede hizmetçisine once tecavüz ediyor sonra kızcağızı öldürüyor. Cinayeti örtbas etmek için kızı evin bahçesine gömüyor. Tesadüf bu ya meğer bildğimiz meşhur, yılların Dracula’sı da aynı yerde öp-ölü yatmıyormuymuş beğenirsiniz. Adam bahçede ölmüş valla. Derken hizmetçiden sızan kanlar Drakula’nın ağzına damlıyor ve kan teması ile Drakula canlanıyor. Ama ne canlanmak, bir canlanıyor pir canlanıyor. Hayatınızda gödüğünüz görebileceğiniz en kötü plastik Drakula maskesi ve silindir şapkası ile.   


 

Yazımın burasına şu efekti koymadan edemeyeceğim:

”In ın ın, ın ın ın”

Çünkü buradan sonrası fena halde spoiler içeriyor, filmi izlemek istiyorsanız ve lezzeti kaçmasın diyorsanız bundan sonrasını lütfen okumayınız. Yok okurum derseniz benden günah gitti. Ben de anlatmaya devam ederim o zaman.

Tekrar canlanan Drakula, masallardaki şişeden çıkan cin misali şişman ve hem kötü kalpli hem de katil amcanın kulu kölesi olur. Şişman amca Dracula'nın eline şifreli bir kağıt tutuşturur, sonra da Drakula’yı nereye gönderirse oraya gider, korkutur, saldırır, tecavüz eder, öldürür, Filmin bundan sonrası aslında her tür masraftan kasten ve bilinçli biçimde kaçınılmış müsamere düzeyindeki sahnelerden oluşuyor. Sahnelerin hemen hemen hepsinde bir bahane ile güzellik banyosu alan kadınlar var. Banyodaki kadınlar mayolu ya da biklinili ise bunlar mutlaka ölüyorlar, Ama kadınların üzerinde elbise varsa onlar kurtuluyor. İşte bu yazdığım en önemli spoilerdi. Sanırım bu filmdeki soyunan kadınlar kötü kadınlar ve kötü oldukları için ölüşleri mazur gösterilmeye çalışıyor. Kötüydü zaten, öldü ne yapayım misali.  






Konu konu içinde demiştim ya, bir adam var; ailesinin parasını çalıp çırpıyor kazık kadar bir adam. Ailesi açlıktan kıvranırken bu gidip sürekli kumar oynuyor, ama filmin bir yerinde bu adamın kız kardeşi gelip ona öyle acıklı sözler söylüyor ki adam birden tövbe edip yaşadığı kumarbaz hayatından vazgeçiyor Bu bölümün filmin geneli ile hiçbir alakası olmayışı özellikle takdire şayan. Sanki film içinde filmden bağımsız bir kısa film gibi. Dikkat dağıtmak için konulmuş sanki, amaç dikkati o ana kadar dağılmayanların dikkatini dağıtmak olmalı. .



Filmdeki bir başka karakter de kahraman polis memuru, hayatını Dracula’yı bulup yok etmeye adamış  Bu polisin en büyük zaafı Dracula’nın ne zaman, nasıl yok edilebileceği hakkında gereğinden fazla ansiklopedik bilgiyi yalamış yutmuş ve bu bilgilerini sürekli şarkılar söyleyerek ifşa eden beyazlar içindeki sevgilisi.

Şişman kötü amcanın yıllardır herkeslerden gizlediği büyük bir sırrı var bu yüzden neredeyse bir düzine çıplak kadın tam da banyo yaparken öldürülüyorlar. Bu ölümlerin sıklığı polisin dikkatini çekiyor. Tabi Hint filmi olduğunu unutmamak lazım bu film de her hint filmi kadar müzikli, Drakula kurbanına doğru sinsice sokulurken başlayan akıllara ziyan bir şarkısı var. Vokalin mart kedisi mırnavlamasından daha irkiltici olduğunu da belirtmeden edemeyeceğim.

Filmin genelindeki oyunculuklar son derece utanç verici, roller her türlü inandırıcılıktan uzak. Bu konuda en şanslı kişi Drakula’yı canlandıran oyuncu çünkü giydiği iğrenç maske yüzünden onun yüzünü göremiyoruz. Böyle olunca da onun rol yapıp yapmadığını bile bilemiyoruz.

Hayatta gördüğüm en ucuz, en aptalca, en saçma korku filminin bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim ama yine de izlemekten müthiş keyif aldım, müzikal cinayet sahneleri son derece aptalca, insan kahkaha atmadan duramıyor. Daha once Hint yapımı “The Exorcist” filmini izlemiştim o da müzikaldi ve saçmaydı ama bunun kadar komik değildi.  





Khooni, Dracula - 1992
Yönetmen: Harisam Singh
Oyuncular:
Amrit Pal
Kiran Pal
Karushal Singh

7 yorum:

  1. Şunu merak ettim şimdi. Kadınlara tecavüz sahnesinde temas var mı. Yani orada kadına dokundun mu, zaten tecavüz etmiş gibi oluyorsun.
    Filmde bunu nasıl hallediyorlar acaba.

    YanıtlaSil
  2. izlenecek filmler listemin yanına bundan böyle izlenmeyecek filmler listesi de yapacağım karar verdim :)

    YanıtlaSil
  3. Şule;

    Temas yapar gibi yapıyorlar. Üzerlerinde giysi var, yazının altındaki klibe bak istersen. İnanılmaz saçma sahneler :)

    YanıtlaSil
  4. Buket;

    Bu tarz saçma filmlere bayılıyorum. Daha neler neler var :)

    YanıtlaSil
  5. 7 Oda;

    Hint sinemasına girersen liste dolar ama bir anda :)

    YanıtlaSil
  6. dergimziin çıkamayan haziran sayısında yayınlanacaktı Black hatırlarsın..
    Black hariç her filmi listeme alabilirim evet..
    ama çok küçükken izlediğim "leyla ile mecnun" u da sevmiştim ben yahu. :)))

    YanıtlaSil

Yorumlar