14 Aralık 2011 Çarşamba

Gezici Film Festivali "Ego'ya" Karşı

İzmirlilere sorarsanız hepsi kentlerini çok sever ama bazı mühim izmirlilerin egoları bazen kent sevgilerinin önüne geçer. En ön sıraya kurulup, olanca arsızlıklarıyla nanik yaparlar hemşehrilerine bu her geçen gün, bir önceki günden daha fazla mühimsenme arzusuna yenik düşmüş hacıyatmazların yaşıtlarınınkinden daha gürbüzleşmiş egoları. Tabii ego bu, torba değil ki hırşşştadanak büzüp "recycle" ettiriveresin. Dokunduğu yeri mahvediyor geçiyor. Yani sen onu yakalayıp büzünceye kadar o seni bir çırpıda üzüyor. Eh şehrin sakinlerine gelince de serde var bir atalet yoğunluğu, atamıyorlar, satamıyorlar, komşuya emanet bırakamıyorlar. Her dakika bağrına bas, her dakika bağrına bas olacağı bu elbette atalet de şımarıyor en sonunda. Ego şişkinlikliği kaynaklı her tür hezimet bu şehirde görmezlikten geliniyor kendi ataletine yenik düşmüşler tarafından. Expo kentin önde gelen iki kişisinin el ele vermesi ile çantada keklik olabilecekken söz konusu beyzadelerin ego çatışması düzeyine inince, elin oyları tepişene, çekişene değil de layık olduğu yere gidiverdi. Akabinde sus olundu, hemen ardından olmazsa olmayacak biçimde pus olundu. Konu derhal örf ve adetlere uygun biçemde (biçim değil) ört ve bas edildi. Bu tabii ki izmirlilerin "Sen mi daha mühimsin yoksa ben mi?", hatta "Gör bak benden iyisi Şamdak Ayısı" * yarışmaları sonunda bir şeyleri ilk kez ellerinden kaçırışları değildi elbette.

Bir zamanlar bu kentte bir film festivali vardı, kimbilir kimlerin, ya da nasıl denir kimbilir ne kerli ferli olma özentili, kıtıpsiyöz yer cücelerinin egolarının tepişmesi sonucu o da başladığı gibi bitiverdi. Üstelik ilginin ayyuka çıkmışlığına, seyircinin yoğunluğuna, salonların tıklım tıkış doluluğuna, insanların yerlere oturup film izlemişliklerine bakılmaksızın. Bir tomar üniversite var, oralarda ambale olmamaya, dahası kendilerine "Hep ders hep ders, başka bişi bilmez misin kuzum Berke?" dedirtmemeye çalışan öğrenci yığınları var bunlar film festivali ister diye düşünen yok.

Ben de İzmir film festivallerinde kimbilir kaç kez işten çıkıp kapkaranlık zeminlerde el yordamı ile bir oturumluk yer bulup film izlemişimdir. Bu kadar filmi evimin salonu ya da salomanjesinde, dividilerde izlemedim haliyleN. Koskoca olduğu iddia edilen şehrin mütevazi boyutlardaki film festivali film tutkunlarınca hep böyle başladığı gibi üç dört ayrı, farklı mekanda sürer gider zannedilirken - tipik film tutkunu saflığı işte - malesef bir daha festivalin esamesinin okunmaz olduğuna şahit olunuldu. O şişkin egolu beyler, izzeti nefislerine bir gıdım halel gelmediği için çok mesutturlar şu anda bir taraflarda. Festival şehirden gitmiş ne gam, Elde var olan ego olduktan sonra, değil mi?

Film festivali sırra kadem basınca sinemaseverler bir müddet gezici film festivali ile avundu bu topraklarda. Ama belli ki ego değdiği yeri yakıyordu, o festival de sır oldu bir kaç sene boyunca. Nihayet bu yıl kente geri döndü gezici festival. Bir tek mekanda. Konak Sineması'nda. Ama olsun. Bir kaç yıldır nabız yoklayan kısa film festivali, sonra Film Ekimi'ni konuk etmeler filan derken şimdi sıra bundaymış. Elbet gidilecek görülecek çok film var. Bugün resmi açılış günü, ve 18'i dahil dört gün boyunca kaçırılmaması gereken filmler kaçırılmayacak. Bakalım neler olacak. Darısı egosuz, kalıcı, İzmir gibi şehre yakışan bir film festivalinin başına diyelim.


Şehre Festival gelmiş duru muyum,
iptal edilmeden gittim aldım
seyretmek istediğim filmlerin biletlerini.

(*)

Kendimle konuşmalarımdan:
Şamdak Ayısı:
Aslında yok böyle bi ayı türü.
Tamemen ses uyumundan hareketle atmasyonel hale getirilmiş
bir kelime grubundan başka bir şey değil.
Doğrusu Şam'da Kayısı olmalı. Olacak. İstiyorum.
Otur aşaRı sıfır.

6 yorum:

  1. Bir ben miyim böyle düşünen diye kafayı yiyordum,iyi denk geldi.

    YanıtlaSil
  2. (Bu arada çok yönlü blog olayına dahil ettim sizi, haberiniz olsun da:))

    YanıtlaSil
  3. Merhaba dileklerine aynen katılıyorum :)

    YanıtlaSil
  4. N. Narda;

    Gçrünen köy bmyle aslında ama bir çok hem şehrimizin şehrin sorunlarına kafa yormayı akıl etmeyişi hüzün verici.

    YanıtlaSil
  5. N. narda;

    Çok teşekkür ederim. Yazıcam söz, yazmam gereken iki mim oldu ama en kısa zamanda yazacağım. Bu festival yüzünden bir kaç gün koptum buralardan. Ama teşekkürler, keyifli bir mim bence.

    YanıtlaSil
  6. Bolat;

    Değil mi ama. Malesef tabi..

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorumlar