9 Kasım 2011 Çarşamba

Örnek Suçlar

"Bilerek yapmadım"

Ben de. Bu aptalın paramparça olmuş vazonun önünde durmaksızın yinelediği tek şey buydu.

"Bilerek yapmadım"

Üstelik vazo, aziz annemindi. Toprağı bol olsun. Ben de onu parçaladım. Size yemin ediyorum Ceza Kanunu bir an gelmedi aklıma. Kendimi tutamadım.

* * *

Onu önce düşümde öldürdüm. Sonra bunu gerçekleştirmek zorundaydım. Başka yolu yoktu.

* * *

Beni kimselerin görmediğinden emin olduğum için öldürdüm onu.

* * *

Balık istifi gidiyorduk ve herif domuzun tekiydi. Leş gibi kokuyordu. Üsütündeki her şey kokuyordu. Hele ayakları! Dayanmak olanaksızdı. Göleğinin yakası leş gibi, boynu pislik içindeydi. Bu iğrenç şey, burnumun dibinde durmuş bana bakıyordu. Yerimi değiştirdim. İnanılır şey değil ama peşimden geldi. Öldürücü bir koku! Ağzının etrafında böcekler gördüğümü sandım. Evet, belk, fazla kuvvetli ittim, ama kamyonun tekerlekleri altında kaldı diye beni suçlayamazsınız.

* * *

Yemek yiyeceğine geviş getirdiği için öldürdüm onu.

* * *

Hiç canınız sıkıldığı için, yapacak başka şeyiniz olmadığı için birini öldürdünüz mü? Eğlendirici oluyor.

* * *

Görürüz bakalım şimdi grev ilan edebilecek mi?

* * *

Bu aktör o kadar kötüydü ki... onu seyreden herkes "geberesice" diye düşünürdü. Ben de tam gebersin diye düşünürken, sahnenin üstünden bir şey düştü ve kafası ikiye ayrıldı. O zamandan beri ölümünden sorumlu olduğumu düşünüp vicdan azabı çekiyorum.

* * *

Ben modacıyım, kendimi övmek gibi olmasın - şöhretim ortada - ülkemizin en iyi modacısıyım. Bu kadın onu giydirmem için çok fazla ısrar etti. Evine çağırdı. Yanlış anlaşılmasın, istediğimi yapabileceğimi söyledi.

Geçen sene çizdiğim gri tayyörle gül rengi eldivenler giydiği yetmiyormuş gibi, bu sefer yaptığım yelil tuvaletin üstüne portakal rengi tül bir eşarp koymuştu. Eşarbını gizlice otomobilin tekerleğine düğümledim. Geri kalanını motor halletti.

Rüzgarı da suçlayabilirsiniz.

* * *

Ne yani? Eğilmişti. Kıçını öylesine gülünç bir biçimde ortaya çıkarmıştı ki, öylesine el altındaydı ki, itme isteğine karşı koyamadım.

* * *

Benim gibi düşünmediği için öldürdüm onu.

* * *

Benden kuvvetli olduğu için öldürdüm onu.

* * *

Ondan daha kuvvetli olduğum için öldürdüm onu.

* * *

Karnım ağrıdığı için öldürdüm onu.

* * *

Karnı ağrıdığı için öldürdüm onu.

* * *

O kadar hızlı vurmak istemedim.

* * *

Doğrusu valla, kız kardeşime hiçbir zaman tahammül edemedim.

* * *

Yahu aptalın tekiydi diyorum anlayın işte. Neymiş yeryüzünde değeri? Parası. Yalnızca parası! İşte para... Orada duruyor. ne olmuş yani?




Max Aub roman ve tiyatro oyunlarından ibaret 100 civarındaki eserine rağmen ülkemizde pek tanınmamış bir ispanyol yazar. Her konuda geveze olan siteler bir Max Aub söz konusu olduğunda cimri. Hakkında yazılmış bir iki cümleye rastlamak bazen olası. Türkçedeki tek kitabı basıldığında satıyor da üstelik. İlginç bir muamma daha.


Çeviren: Mehmet Baydur
Mitos Yayınevi, 1993

Meraklısına Linkler;

2 yorum:

  1. Hiç duymamıştım Vladimir. Oysa hem İspanyol sinemasını hem edebiyatını severim. İlgileneceğim. Sağolun.

    YanıtlaSil
  2. Hayal Kahvem;

    Yeni baskısına verdiğim bağlantılardan ulaşılıyor. Bunun çevirisi çok kötüydü ama yenisinde sanırım bu sorun halledilmiştir.

    YanıtlaSil

Yorumlar