25 Ağustos 2011 Perşembe

Kokmak Ya Da Kokmamak, Seçim Sizin

İstatisiki bilgi vereneyeceğim ancak evlerinin içi "bal dök yala" kıvamındaki türk halkının büyük bölümü kişisel hijyenden bihaber kalmayı seçmiş durumda. Bu habersizlik durumunu kış aylarında aşırı yakın temasta bulunmadıkça, otobüste dipdibe seyahat etmedikçe yani başkasını kokusu burun deliklerimizi sızlatmadıkça farketmek zor. Yaz gelmesi ile birlikte türk mutfağının ana girdilerinden birisi olan soğan, vücuda girdiği ile kalmıyor atılıyor da, sadece sindirim sisteminden değil üstelik, bir bölümü de terle bir olup kişinin tenine yayılıyor.

Lise yıllarımda bir kız arkadaşımın sebze çorbası gibi koktuğunu farketmiştim. Ne çok sebze çorbası içiyorlar kız sürekli buram buram çorba tenceresi gibi kokuyor diye içimde geçirmişliğim vardı. O kokanın sebze çorbası değil de soğan oluşunu idrak edebilmem uzun yıllarımı aldı. Üstelik o yıllarda bir deodorant firmasını reklam sloganı dilden dile dolanır olmuştu. Biri ona R.....d'dan bahsetmeli der kokulu bir kızın arkasından gülüşürdü meslekdaşları.

Havalar ısınıyor, insanlar terliyor, terin vücuda değmesi ile bozulmaya başlaması bir oluyor, sonra gelsin bakteriler, gitsin bakteriler. Terin vücuttaki kalıntısına yayılan bakteri hazretleri ter kokusunu usul usul işleyerek kendileri için yaşam alanına çeviriyorlar.

Sıkça yıkanarak, yıkandıktan sonra deodırant kullanarak pis kokular yaymayı en aza indirmek mümkün. Ya da dekoltaja önem veren kadınlar arada ıslak mendille silinip, tekrar deodore olmayı deneyebilirler. Ben karışmam seçim kendilerinin.

Arkadaş grunumuzda çılgın nitelikli bir kız arkadaşımız vardı, dekolte giyinir kapı gıcırtısı duysa kendini ortaya atar ter ter tepnierek Shakira'nın video kliplerinden ezberlediği figürleri önüne gelen yerde sergilerdi. O kadar enerjiyi dansla ortaya döktüğünde de terlemeden duramazdı. Modayı takip edip her zaman şık olan bu kızın tek kusuru deodorant kullanmaktan uzak oluşuydu. Kalkıp oynayıp, kurtlarını dökünce malesef tedirgin edici bir koku yaymaya başlardı. Masadan kalkınca arkasından kokusunun dedikodusunu yapanlar o aramıza geldiğinde sus pus kesilir bu konuda yorum yapmazlardı. Koku konusu hassas bir konu incitmeden söylemek önemli. Arkadaşsan söyleyeceksin. Kızlardan biri bir gün kahve içerlerken usturuplu biçimde söylemiş. AMa alışkanlık kazanması yıllarını aldı.

Elemanlarımdan bir erkek acaip kötü kokuyordu ona deodrant alıp "Bak Ahmet'cim terliyorsun sonra kötü kokuyorsun gelene gidene ayıp oluyor al bunu terledikçe git sık, kokma bir daha" demem kolay oldu. Zor olan aynı ofisteki Nafile isimli kadını kokularından vaz geçirmekti. (gerçek ismi bu değil elbette) Ben hayatımda hijyenden bu denli uzak kadın gözlemlemedim. Kadın üzüldü mü ayrı, sinirlendi mi ayrı kokular yayıyordu. Hepsi birbirinden kuvvetliydi. Bazen o kapıdan girmeden rüzgar kokusunu getiriyorduç O ise bu durumdan habersiz gibi ırdan oraya kokularını gezdiriyordu. Onunla aynı pozisyondaki bir kadın elemandan rica ettim, koktuğunu söylemesini ve bunu da söyleme görevini amirlerinin kendisine verdiğini izah etmesini istedim. Bir kaç hafta geçti, kokularda azalma yok bilakis hava ısınmaya başladığı için durum dayanılmaz olandan katlanılamaz olana yelken açtı. Nafile Hanım'ı odama çağırdım. "Arkadaşlardan sizinle ilgili genel ve hayli de özel bir şikayeti size iletmelerini istedim ama konu hassas kimse söyleyemedi. O yüzden iş bana kaldı. Konu şu ki siz çok terleyen bir kadınsınız Nafile Hanım, siz terleyince koku bizleri rahatsız ediyor. Lütfen bir çözüm bulun buna, deodorant falan alın." dedim ki gözyaşları şarıl şarıl fışkırmaya başladı. Mağdur olan koskoca bir ofis varken karşımda kadın ağlıyor. Konu hassas olduğu için bir iki dakika gözyaşlarına sahip çıkmasını bekledim. Sonra hem şahsi hem de genel bi rrahatsızlığı size dile getirdim lütfen bu konuda tedbir alın deyip yolladım.

Malesef kadına deodorant aldıramadık. Kokusunu bir müddet daha yaydı. Sonra servisini değiştirip benimle ilgisiz bir yere aktardık. Masası ofisin öbür ucuna gidince biraz rahatladıkç ben koku ikazımı yaparken jaluzilerin arkasından bakıp kıskıs gülen yönetici onun kokularını çekemedi fazla ve onu başka bir departmana aldırdı.

Kimi insanlarda sahte bir gurur gelişiyor da koku bilinci gelişmiyor demek ki.

Nazik bir konu ama bir çok insanı ilgilendiriyor. Yaz aylarında özellikle erkek, kadın herkesin dikkat etmesi doğru olur. Kadınlar bu konuda daha az şikayet konusu olsa da pis kokan erken nüfusu hayli fazla. İki tas su dölüp sabunlanmak yaz aylarında bu kadar zor olmasa gerek.





13 yorum:

  1. kesinlikle katılıyorum..da "deodore" ne yahu, koptum sabah sabah:)

    YanıtlaSil
  2. öyle mağdurum ki bu koku meselesinden. burnumun hassasiyete başıma bela oluyor. dişhekimi olarak insanlara oldukça yaklaşmak bu durumu daha da çekilmez kılıyor. fakültede öğretim üyesiyim. öğrencilerimizin bazılarının nasıl koktuğunu anlatamam, hocam bakar mısınız dediğinde bu öğrenciler beni kara tasalar bağlıyor.....yanlarında bulunup, yaptıkları işin kontrolünü biitirene kadar nefes almamak beni baya zorluyor. birkeresinde sabır taşım çatlayıp, hepsini çağırıp, birbirlerini yakından koklattım, hiç hoşlarına gitmedi.....inanamıyorum, üniversite öğrencisi, genç, kız-erkek ilişkilerine verilen önemin tavan yaptığı bir dönem, hekim adayı, yüksek puanla girilen bir üniversitenin öğrencileri bunlar, iğrenç kokuyorlar ve belki inanmayacaksın bazılarının ağzı korkunç kokuyor...kıvranıyorum neyapsam nasıl söylesem....ben bayan olunca söyleme durumu da o kadar bir zorlaşıyor....
    koku deyince sıralanan isimler var hemen aklımda.......zor değil, günlük bir duş, haftada bir ciddi bir banyo (keselenmeyi içeren) ve bence en önemlisi kıl, tüy temizliği, çünkü onların arasında ben inanılmaz bakteri kolonileri oluşuğ, orada bir yaşam sistemi oluşturduğuna inanıyorum, bu pis kokan insanımsılarda...ve işin daha da kötü tarafı bu insanların vücuduna bu koku yapışıp kalıyor bir süre sonra, organları gibi, temizlenmek bile çözüm omuyor.
    deodorant meselesine gelince, vücut pisken ürülen deodorant kokusu daha da mide bulandırıcı....
    vladimir böyle bir konuyu yazman o kadar önemli ki, insanlar bazen kendilerinden geçip, çevreye ne kadar zarar verdiklerinin farkında olmadan kokarca gibi yaşıyor, evet en doğrusunu sen yapıyorsun çevremizi uyarmalıyız, bundan sorumluyuz, ben her yeni staj grubunda ilk olark bunlardan bahsediyorum öğrencilerime, kıyafetlerinin hep temiz ve ütülü olması gerektiğinden, sigara, vs kokmamalarını istediğimden, ve nazik olmaları gerektiğinden. seni cesaretinden dolayı kutluyorum.. mükemmel bir yazı konusu olmuş. belki birgün ben de bu konuda deneyimlerimi yazabilirim. bana ilham verdin.

    YanıtlaSil
  3. Selam Vladimir, koku konusu sahiden çok önemli.. Konuyu başka ucundan tutayım ben. Diyeyim ki "insan çiçek kokusundan sarhoş olur mu?":)

    Evet, olur! Bir gün araba kullanıyordum. Yan koltukta şebboy çiçeği duruyordu. Arabanın camları kapalıydı.Bir süre sonra arabanın içine dolan şebboy kokusundan başımın dönmeye başladığını hissetmiştim. Araba kullanıyordum ya inanın çok korkmuştum! Çünkü sanki direksiyonu idare etmekte zorlanıyordum. Hemen camı açmıştım. Camı açınca ne oldu biliyor musun? Rüzgar sanki dağıtmadı da kokuyu delirtti... Eğer bir polis çevirse beni, inanın promilim tavana değerdi. İlk kez başıma geliyordu. Kendi kendime ne çok şey var bilmediğim, diye düşünmüştüm. Şebboy çiçeğinin kokusu insanın başını döndürür, ayağını yerden kesermiş... O gün öğrenmiştim ki
    bir çiçek kokusu insanı sahiden sarhoş edermiş. Sonra çok tecrübe ettim:)

    İyi ve kötü anılar kokularla hafızaya istiflenir. Bir gün burna gelen bir koku geçmişteki hatırayı çekmecesinden çıkarıp hoop önümüze getiriverir...

    YanıtlaSil
  4. Güzel bir konu güzel bir tespit. Fikirlerinize katılıyorum. Evlerinde temiz nice kadınının, kişisel temizlikle alakaları yok. Bir de işyerlerinde kalabalık ortamda çalışıyorsanız, çok sıcak olmasın diye dua ettiğiniz zamanlar oluyor. Çünkü mimli kişiler o sıcaklarda kendini maalesef belli ediyor :(

    YanıtlaSil
  5. duygularıma tercüman olmuş bir yazıdır efenim.Suya sabuna dokunun diyorlar ya öyle işte....

    YanıtlaSil
  6. Çalıştığım büroda üç kişiden bu konuda muzdaribiz. Biri beslenme alışkanlıkları nedeni ile çok temiz olsa da kokuyor, bu koku engellenemiyor. Her daim lahmacun kokuyor odası. (Şu sıralar fena değil, sanırım hafif besleniyor.) Bir diğeri çok sevdiğim bir elemanımızdı. Adliyeye gidiyor, aşırı terliyor geliyor. Öyle bir koku ki evlere şenlik! Masası da bana çok yakın, ne yapsam ne etsem diye kara kara düşünürken bir gün aklıma geldi, bir traş kolonyası bir de deodorant aldım, S. Abiii benim içimden geldi sana bunları aldım diyip hediye ettim. Çok da sevindi, ben de böylece işi kotarmış oldum, bir süredir onda da sorun yok. :) Ama asıl bir kadın vardı ki offfff! Civarını geçtim yurdu kokutuyor. Olamaz böyle bir şey. 1 yıl o kokuyla yaşadık, off burası çok kötü kokuyor diyenler, konuşanlar hiçbir şey kar etmedi. Sonra başka bir sebeple çıkarıldı da biz de rahat ettik. Koku meselesi hakikaten zulüm haline gelebiliyor, ben de insanların iyiliği için nazikçe uyarmak gerektiğini düşünüyorum. (Amma dertliymişim bu konuda ben, yeni fark ettim.) :)

    YanıtlaSil
  7. Benım anlayamadıgım ne bılıyor musun

    Bu kokan ınsnalar
    karsı tarafınm burnunu dusurecek boyuta geldıgı halde
    nasıl oluyorda
    kendısındekı bu fena kokuyu hıssedemıyor farkedemıyor
    cıdden meraktayım

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Vladimir; bu çok önemli konuyu işletmelerde yöneticiler işe alınma zamanlarında işçi ve memurlarına nazik bir dille anlatmalı.Israrla kötü kokusunu farketmeyene ancak aleni ikazda bulunulmalı diye düşünüyorum. Bir de günah keçisi seçilip "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla yapılabilir."İnsanı incitmek çok hassas bir konu çünkü.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  9. Bazen ogrencilerimle coach'luk babinda kucuk alanlarda toplantilara katilmak zorunda kaliyorum. Gecen yil iki ogrencim vardi konu ile alakali olan. Biri Fas digeri ise Hindistan kokenliydi. Yemeklerde kullandiklari baharatlardan olsa gerek, inanilmaz bir koku yayiyorlardi o kucucuk mekana. Fasli arkadasinkini hala cozemedim ancak Hindistali genc inanilmaz sarimsak kokusu yayiyordu etrafa .. Zaman zaman dibime gelip aldigi notlari okutma isteyince neredeyse bayilacak duruma geliyordum. Arkadaslarida rahatsizdi, bana sikayet ettiler. Sahsen cesaret edip diyemedim nihayetinde akli basinda, fakultede okuyacak zekaya sahip. O 'cologne' sorununu kendide anlamli diye dusundum, kisacasi cekimser kaldim. Haftaya yeni coach grubum ve sinifim belli olacah. Allah'a dua ediyorum yine gecen yil ki grubu bana vermesin diye ..

    YanıtlaSil
  10. Gerçekten yaz aylarının en büyük eziyetlerinden koku konusu. Şahsen, sıcaklar zaten sinirlerimi bozuyor :) Yoğun kokular da baş ağrısı yapıyor. Özellikle toplu taşıma araçlarındaki halimi düşünün :)

    İnsanların kendilerinden yayılan böyle ağır kokuları fark etmemelerini aklım almıyor. Ben devamlı kendimi koklarım mesela, ter kokusu almasam da yanımda biri varsa ona da koklatırım :)

    Samimiyetim olmasa da tanıdığım biriyse, deodorant ve ıslak mendil alıp hediye ediyorum, onlar hediye aldıkları için mutlu, ben bir dahaki görüşmemizde en azından koku yoğunluğu az olacağı için mutlu :)Kullanmamakta ısrar eden olursa, üstüne bir de sitem ediyorum, "aldığım hediyeyi kullanmıyorsun" diye, mecbur hissediyorlar kendilerini :)

    Bir kaç yıldır da otobüste, minibüste falan kibarca uyarıyorum insanları. Bir daha görmeyeceği birinden duymak daha az incitici olur gibi geliyor bana. En azından koktuğunu bilir, huzursuz hisseder kendini, belki önlemini alır da sayemde birileri rahatlar :)

    Şunu da anlamaya çalışıyorum. Maddi gücü yok insanların, ay sonunu getiremiyorlar, bir ekmek parası olmuyor ceplerinde. Lüks harcama gibi geliyor deodorant. Ama aynı insanlar, sigara içmekten vazgeçmiyorlar. İyi bir deodorant en fazla 2 paket sigara tutarında. Günlük 4 sigara az içseler, 10 günde deodorant parası çıkar.

    Yine de biz ne yaparsak yapalım, bu ilk gençlikte kazanılmamışsa, sonradan kazanılması zor bir alışkanlık.

    Hepimize sabır diliyorum :)

    YanıtlaSil
  11. Psikopati;

    Uydurdum gitti napiym :)

    Guguk kuşu;

    Bence bu koku salma durumu insanın kendisine ve çevresindeki insanlara verdiği öenmi ve duyduğu saygının en önemli göstergesi. Kokan insan öncelikle iyi duygular uyandıröıyor. Diğer insanlarla iletişiminin önüne bir engeş çekiyor.

    Hayal Kahvem;

    Kokunun hafızada yer tuttuğunu önemli bir detay. Yorumun seneler önce bahar aylarında iğde ağaçlarının kokusunun beni nasıl bunalttığını anımsattı. Nedense sonradan bu güzel kokuyu ben de güzel bulmaya başladım herkes gibi. :)

    YanıtlaSil
  12. Aѕαннαяα;

    İşte o vurdumduymazları anlamakta zorlanıyorum.

    Tabiat Ana;

    Suya sabuna dokunmak ne güzel söz. Bu işin de çözümü hem :)

    D.;

    İnsanlar özellikle kokudan mağdur olabilen insanlar o kadar nazik ki söyleyememekle resmen bir de kendi kendilerini mağdur ediyorlar adeta.

    YanıtlaSil
  13. Öykü;

    Bu kısmı benim için de muamma.

    Sufi;

    Kesinlikle iş yerlerinde birileri bu konuya el atmalı. Kırmadan incitmeden. Bazı kişiler aileden bu konuda bir bilgilenme edinmemiş olabiliyorlar. Kırmamak da önemli.

    Lô - Lâ;

    Umarım bu sene farklı bir grup verirler sana :)

    Ceren;

    Maddi gücü olmamasın ıanlamıyorum sabah iki su dökünmek temzilenmek, bir deodorant edinmek bu denli ulaşılamayacak maliyetli tüketim malzemelri değil çünkü. Kışın bile haftada bir yıkanmaya üşenen insanlar var. EN büyük noksanımız hataların yüze vurulmasının hala ayıp sanılması.

    YanıtlaSil

Yorumlar