25 Haziran 2011 Cumartesi

Kraliçe'nin Celladı

İlkokul yıllarında bir alay saçma bilmece vardı. O dönemdeki çocuklar okulda birbirlerinden öğrendikleri abuk subuk bilmeceleri büyüklerine, bıktırasıya kadar sormaktan vazgeçmezlerdi. Bunlardan bir tanesi şöyleydi.

Bilmece: İngiltere Kreliçesi celladına ne der?
Yanıt: Asan Sir

Yanıtı da bilmecesi kadar saçma sapan olan bu bilmeceye on yaş altı çocuklar o zamanlar kahkahalar ata ata gülerdik. Yıllardır aklımın ucundan dahi geçmemiş olan bu bilmeceyi dün yaptığım abuk subuk bir asansör yolculuğundan sonra anımsadım.

Apartmanın yedinci katında oturuyoruz. Berbere gidip saçlarımı adam gibi kestirdim. Eve döndüm, zemin katta asansöre bindim. Keyifle seyahat ederken, kaçıncı katta olduğumuzu gösteren ışıkların birbiri ardına değişömesini seyrederken dördüncü katta asansör durdu. Kapı açıldı. Karşımda dördüncü kattaki komşumuz. Kadın yalnız değil yanında çığlıkları da vardı. Asansörün içinde böyle yukarıya doğru memnun mesut giderken, kapı açıldığı anda karşınızda kendinden geçmiş vaziyette seri çığlıklar atan bir kadın görmek hiç de iç açıcı bir manzara değil onu belirrteyim öncelikle. Keyfim derhal kaçtı. Böyle ben ona bakıp o bana çığlık atarken kadın aniden dile geldi.

Kadın: Ay çok korktum.
Vladimir: Benden mi?
Kadın: Evet.
Vladimir: Siz beni iyi ki de dün görmediniz o zaman, çok dalmışsınız ama, sizi öyle görünce endişelendim.
Kadın: Olsun geçer şimdi.
Vladimir: Ben yukarıya çıkıyordum.
Kadın: Ben de geleyim.

Kadın içeriye girdi diyaloğumuz başladığı gibi aniden bitti. Karşılıklı susuştuk. Suskunluğumuzu firsat bilip aynada kendimi süzdüm, neremden korkmuş olabilir diyerek vehimlere kapıldım. Bir kadına gündüz gözü ile böylesine iri volümlü çığlıklar attırabildiğim için kendimden şüphelere kapıldım, aşağılık komplekslerinden konmpleks beğendim. Asansörün hepi topu dört tane olan köşelerinden bir tanesine çekildim, büzüldüm, ufaldım, minnacık oldum. Sonra da açıkta bir şey olup olmadığını kontrol edip kendime gizlice çeki düzen verdim. Bizim kata gelir gelmez kadın kendisini açılan kapıdan dışarıya attı.

Kadın: Burası zemin değil.
Vladimir: Aaa!! Bizim kata gelmişiz. Size iyi günler.

Bu garip asansör yolculuğunu bitirir bitirmez Kraliçe'nin Celladı, Mr. Asan Sir geldi aklıma. Hemen ardından da kıllanan adam moduna geçtim.

Kıllanan Adam: Kadına bak ya!! Sen aç asansörün kapısını, içeride duran adama çığlık at, sonra bir özür dileme. Sonra sana yuları çıktığını söylesin, dinleme, vardığın yeri görünce de bir güzel şaşır. Cık cık cık... Olmuyor böyle. Bunun hayatı bu domestik dram denemeleri ile bir yere varamaz benden söylemesi.

Hayat deseniz o zaten çok garip vesselam; bitmek tükenmek bilen, kıpkısa asansör yolculukları felan. Kendinize mukayet olun, terli terli asansöre binmeyin, üzülürsünüz o zaman. Üf ya, ne diyorum ben?

8 yorum:

  1. Geçmiş yıllardan birinde annem hastanede yatarken oda arkadaşının refakatçisi torpil yaptırmak için yana yana bir kağıda adını yazdığı tanıdığının tanıdığını arıyor, bir türlü bulamıyordu. Kadın yokken kağıda bir göz attığımda gülmekten kopacaktım, kağıtta yazan isim şuydu:
    Ahmet Hasan Sörcü
    Hani sen asansör deyince aklıma geldi:)))

    YanıtlaSil
  2. Leylak dalı;

    Hasan Sörcü :)) çok güldüm ya...

    YanıtlaSil
  3. Yazınla başlayan gülümsemem yorumla ikiye katlandı :) Nasıl bir kadındır o komşu yahu :) Düşman başına...

    YanıtlaSil
  4. BuRCu;

    Bir anda en sevdiğim isimlerden oldu benim. Olgun Portakal ve Halis Erkek isimlerinin pabucunu dama atıırttı resmen :D

    YanıtlaSil
  5. Kadın minimum 7 katlı olan bir apartmanda yalnız yaşadığını mı zannediyor? Garip..

    YanıtlaSil
  6. 1i yok mu?

    7 * 3 = 21 daireli üstelik kendinden başka 20 aile daha var.. Boş bulundu heralde :))) ama ben çığlığı duyunca kadın saldırıya uğradı sandım öyle böyle değil ..

    YanıtlaSil
  7. Ahahaha..Benim de aklıma şu geldi şimdi..Eskiden apartmanımızda yaşayan bir çocuk benden çok korkardı, beni görünce çığlığı basardı..tanışmışlığımız da yoktu hani..ben de içten içe üzülürdüm "neden benden korkuyor acaba?" diye..Kendimi ucube gibi hissederdim..Neyse ki taşındılar da kurtuldum o bacaksız veletten :)

    YanıtlaSil
  8. Nes;

    İnsan bi tuhaf eksiklik hissediyor sahiden noldu naptım diye :)

    YanıtlaSil

Yorumlar