3 Haziran 2011 Cuma

Geceye Mektuplar - 3 - Aylak Serseri

Merhaba;

Dolu dizgin gelmişti bahar Ege'ye...

Dün gece döndüm İstanbul'a; sabah uyanınca ne görsem beğenirsin? Burada da her yer doludizgin bahar. Baharın getirdiği buram buram kokular doldu içime. Çiçeklenmiş erik dalı kokuları mesela. Sen de alıyor musun aynı kokuyu sevgili aylak dostum?
Şimdi gördüm şimdi okudum seni.Öylesine güzelsin ki.

Merhaba,

Farklı başlıklarda ard arda yollanmış mektuplarını görünce nasıl sevindim bilsen. Senin deyiminle gözlerim pırıl pırıl oldu. Bir kaç kez cevap yazmaya niyetlensem de, bilgisayarla ilgili ufak tefek aksklıklar buna mani oldu.

Bahar geldi evet ama, malesef Ege'de bahar kısa sürer. Üstelik en sevdiğim mevsimdir. Tadına varamadan bir gecede biter. Yerini yakıcı yaz aylarına bırakır. Erik dalları baharda çiçeklerle bezenirmiş, bu civarda erik ağacı yok. Bu yüzden erik dallarının şu andaki durumunu bilemiyorum. Ancak her yan bembeyaz papatyalarla dolu. Kendime özel demetler hazırlıyorum onlarla. O kadar güzeller ki. Bir de çarşıya her gidişimde elimde kaldırım kenarındaki çiçekçilerden satın aldığım bir buketle eve dönüyorum. Buketlerde evimin çevresinde olmayan bahar çiçekleri oluyor. Çiçekler o kadar güzel ki. Koklamaya doyamıyorum, alev alev içimi yakan bir nefesi solur gibi kokluyorum onları.

Bir sebeple şehir merkezine gittiğimde beni çiçekler kadar sevindire, baharda sarmaş dolaş gezen çiftler. Bahara benziyorlar, baharla canlanan doğa gibi onlar da her yerdeler. Sanki cemreler düştükçe toprak altında filizlenmiş önce ürkekçe ama giderek daha büyük bir istekle filizlenip dal budak sarıyorlar. Bir aşkın filizlenip boy atmasını seyretmek çok güzel. Onlar adına seviniyorum. Sakın yanlış anlama. Kendi adıma da seviniyorum, kutsal yalnızlığım ve ben o kadar iyi geçiniyoruz ki.

Güneşi iliklerimde hissediyorum. Bahar havasını taşıyan serin rüzgar nefesim oluyor. Sevinç yüklüyor kalbime bahar, tarifi zor duygular gelip kapımı çalıyor. Salına salına, aylak aylak yürüyorum Kordon Boyu'nda. Herşey çok güzel. Ama ben değilim. Ne dersen de ama bana güzelsin deme, çirkn de bana, ucube de ama güzel olduğuma dair imada bile bulunma. Öyle çirkin ama öylesine güzel insanlar biliyorum ki. Aylak serserim de bana artık, aylaklık benim işim.




Merhaba dostum;

Hafta sonun nasıl geçiyor? Ben Cuma günü bir yaş daha yaşlandım ve hayatıma devam ediyorum. Sadece biraz daha yorgunum. Ne de olsa bir yıl daha geçti ömrümden. Bir yerlerde bir insan sadece benim için var, onu ellerimle sısıkı tutmak değil, bilakis ona hiç yaşamadığı ve benden başkasının yaşatamayacağı özgürlüğü vermek istiyorum. Onun bir yerlerde beni beklediğini biliyorum ve ben de burada onu bekliyorum sevgili dostum. Aslında tüm sorunumuz da bu. İkimiz de bekliyoruz. Onu beklek bile bana derin bir haz veriyor, bu da bana yetiyor dostum.Kendine bir ödül ver bu hafta, benden sana hediye olsun.

..Ve aylak ve serseri ve ismi olmayan dostun...

Merhaba Aylak Serseri;

Doğum günün kutlu olsun. Neden haber vermedin? Oralara kadar gelmişken, sana yaşayıp geride bıraktıklarını temsil etmek üzere, üstünde sadece bir tane mum olan güzel bir pasta sunmalıydım aslında. Nazım'ın sözleriyle "Nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara." Demek Nisan'ın 29'u. Ben de 26 Nisan'da yaşlandım bir birim daha. Ama bahar çevreliyor ruhumu ve damarlarımdaki kan daha hızlı akıyor sanki.

Nice nice yıllara Ey Aylak Serseri.

Merhaba,
Teşekkürler... Ege'ye kadar gelmişken bir fısıldasan da yeterdi. Denize doğru. Usulca...

Bir zamanlar aşık olma fikrine ne kadar da aşıktın. O yalan duyguları ne kadarda ciddiye alırdım. Nazım dedin ya; "Bir ayrılık hilayesi" ve "Ölüme dair" bu ikisini çok severim.

İyi ki doğdun diyorsun, iyi ki de varsın dostum.

Bu arada yeri deği ama içimde büyüyen meraka yenik düşmek istedim aniden. Ne ismini, ne yaşını, ne medeni durumunu, ne de işinin ne olduğunu biliyorum. Doğum günü hediyesi olarak bunlardan birini bile yanıtlarsan mutlu edersin beni. Ama ben sana asla ismimi söylemeyeceğim, biliyorsun değil mi?

Sevgiyle,


10 yorum:

  1. nereden çıktı, nasıl dökülmeye başladı bu öykü merak ediyorum...hele ki mektuplar da eklenince içine...

    YanıtlaSil
  2. Beenmaya;

    Bu öykünün oluşma sebebi çok ilginçtir.. Bir kaç tane daha var sonra bir bütünlük olşuyor öyküde. Bitince kimlerden ve ne şekilde ilham aldığımı açıklayacağım. Oluşma şekli bana ilginç geldi nedense :)) Sen zaten hep en calıcı noktaları çıkartırsın.. Çok dikkatli okuyorsun.

    YanıtlaSil
  3. bir bloga okumak için giriyorsan eğer yazılan tüm kelimelere değerini vererek, gerekli özen ve dikkati göstererek okumalısın. çünkü bunu yaparak sadece yazılan kelimelerin keyfini yaşamakla kalmaz o kelimelerin sahibine de teşekkür etmiş sayılırsın. ve sen arkadaşım gerek insan olarak gerekse yazdıklarınla bunu zaten fazlasıyla hak eden bir insansın.

    yani diyeceğim o ki ben az bile yapıyorum...

    YanıtlaSil
  4. bir şey yazmıyorsam bu okumadığımdan değil, araya girmek şık kaçmaz diye düşündüğümden. her satırdaki duyguyu sömürerek okuyorum ve benden sonra okuyacaklara bir şey kalmıyor sanki.. merakla gerisini bekliyorum. çok mu duygusal oldu? olsun.

    YanıtlaSil
  5. Beenmaya;

    Özlem çok teşekkür ederim sözlerin için o senin güzeliğin ve insanlarda iyi olan yanları görebilme yeteneğin.

    Blog amatörce yazılarımı paylaştığım bir yerdi en başından beri ama dikkatli gözlerin bir satırı birkelimeyi yakalaması, hikayeninbir şarkıya gönderdiği imayı yakalaması inanılmaz mutlu ediyor beni. Keza ben de bir blog arkadaşımın yazarken aklından neler geçirdiğine dair bir ışıltı yakaladım mı acaip seviniyorum.

    YanıtlaSil
  6. Mefisto;

    Aslında buradapaylaştıklarımalıp başını gitmiş uzamış bir yazının oaracıkları hepsini burya koymak eziyet olur o yüzden esip biçip buraya oturtuyorum. Umarım kurgusu fazla harabolmaz. Finale bağladığımda herkesin kafası karmakarışık hale dönmez inşallah. Çok da uzatmak iniyetinde değilim ama, bakalım n'olacak :)

    YanıtlaSil
  7. çok severek okudum

    satırlar pespese bırbırını takıp edıyor

    akıcı

    YanıtlaSil
  8. Yaşanmışlık var mı hikayenin temelinde? Bana var gibi geliyor okuduğum her satırda. Ama her ikisine de eşit mesafede duruyor ve bunu başarıyla yapıyor olman yüzünden, sadece hayal gücü de olabilir belki diye geçiyor aklımdan. Velhasıl, işin içinde korkunç bir gözlem ve kurgu yeteneği olduğu gayet net :)

    YanıtlaSil
  9. Öykü;

    Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  10. Aman be hayat;

    Aslında devamını yayınladığımda bazı soruların cevapları öykünün içinde var. Yaşanmışlık konusuna hiç girmeyelim. O tamamen okuyucunun istediği gibi olsun istiyorum.

    Gözlem ve kurgu knusundaki sözlerin için çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum. sevgiler .

    YanıtlaSil

Yorumlar