3 Mayıs 2011 Salı

Saymak Lazım

Sümeyye Hanımefendi'nin baba kontenjanından devlet protokolünde sakız çiğneyerek tiyatro oyunu izlemesi skandalının ardından ve henüz hiç kimsenin de "Başbakanımızın kerimelerinin devlet protokolünde ne işi vardı? Sakız çiğneyecek başka yer mi kalmamıştı sanki?" diye sormayı akıl etmeyişinin üzerinden çok bir zaman geçmedi ki.... Sayın Erdoğan taksi şoförleri ile buluştu.

Ve en asil duygunun insanları olan türk şoförlerine dedi ki "yabancı dil öğreniniz". Elbette turist dediğin ülkeye geliyor, taksiye biniyor, konuşuyor, direksiyondaki hırto anlamamakla kalmıyor bakışlarını en yakındaki yumuşak ve bazı durumlarda bir muhallebi denli löpürdek olabilen etli bölgelerde yoğunlaştırıyor. Bu yoğun odaklı ısrar yüklü bakışımlar da hangi kadını olsa ürkütür herhalde. Efendim yabancı dil öğrensinler ki derli toplu iletişsinler. O şoförler ki kendimi bildim bileli türkçe konuşurum da bu denli yetkin türkçemle sadece "şuraya gideceğiz" demekle bir taksi şoförünü gayet net belirlenmiş bir adrese yönlendirmeyi bu yaşıma kadar ben başarabilmiş değilim. Benim noksanlığım değil elbette. Taksi şoförlerinin müşteriyi bir enayi olarak görmesi hadisesinin artık kemikleşmiş olması. Seni illaki dolandıracak, illaki onüç teleye gideceğin yolu onyedi liraya götürüp cebine dört lira fazla sokup seni sövüşleme hazzını yaşamayı mübah sayacak. İllaki gıdım gıdım tarif edeceksin, "şuradan gir", "buradan dön", "dur oraya dönme" diye tetikte olacaksın. Ve arkaya oturdun diye illaki seni bedavaya psikoloğu bilip anlatacak da anlatacak, ipe sapa gelmez şahsi görüşlerini dökecek ortaya. "Kardeşim ben seni dinlemek istemiyorum, kafamı dinlemek istiyorum" dedirtecek zorla ve o lafı ağzından çıkarttırdığı vakit de seni tüm o hayatı yaşıyor olmasının tek müsebbibi olarak görmeye başlayacak. Bir nefret bir nefret, deme gitsin.

Evet turist geliyor, dakika bir bunları görüyor. Bunlar yabancı dil konuşsunlar anlaşsınlar. Ben de diyorum ki iktidar partisinin en güzide şahsiyetlerini de yabancılar görüyor onlar da bir el atsa şu yabancı dil işine iki satır ingilizce ya da fransızca ya da kolay geliyorsa esperanto ezberleseler ne zararı olur? Ülkeyi temsil etme işi taksi şoförlerine kaldıysa onlar şu andakinden daha kötü temsil edemezler zaten. Politikacılar karşısındaki ne diyor onu yabancı dilde anlamaya teşebbüs etseler ne kaybederler? Ortaya iki kelime atıp "One minute" demekle mi sınırlı kalacak ingilizce bilgisi politikacıların.

Bunlarla kafa yorduğuma bakmayın zira taksi şoförleri hadisesinden bir kaç gün önce aklıma durgunluk veren yeni bir yasak girdi ömrümüze ki zaten son yıllarda vahim bir sorunumuz vardı bu sayede onun kat be kat artacağından korkmaktayım. Yeni yasağımız 137 adet kelimeyi ve 1 de sayıyı kapsıyor (bir sayıyı yasaklamak???). İnternet hosting firmalarına "tavsiye niteliğinde" gitmiş bir listede yazılı hepsi. Etek, haydar, homemade, hot, animal, hayvan, baldız, beat, çıplak, fire, nefes, itiraf, pic, sarışın, sıcak, şişman, hikaye, yerli, yetişkin ve sıkı durun "yasak" gibi kelimelerin içinde yer aldığı alan adlarını açmamaları ve açık olanları da kapatmaları tavsiye edildi. Sanırım çocukları ve gerizekalıları kazara porno sitelerine girmekten alıkoymak için atılmış çok zekice bir adım. Bu maksatla böyle akıllara dinginlik veren bir yasağa imza atarken bunun sebep olacağı sonuçların hiç bir tanesinin de kaale alıncaka kadar üzerinde düşünülmediği aşikar. Bu ülkenin ne kadar iki yüzlü bir hayat yaşadığının farkındayız hepimiz. Cinsel açıdan ne istersen yap ama dile düşmemek kaydıyla gibi bir söylenmemiş sus birliğini paylaşan büyük bir nüfusumuz var. Koca bir şehrin eşrafı, az buz değil 150 kişi, ağızlarından şlehvet salyaları salgılayarak iki ilköğretim öğrencisi kızın üzerinden geçiyor da kimse dillendirmiyor. Eminim o yüzelli kişi bayram namazlarında en ön safları da kimseye kaptırmıyorlardır. Tecavüzler, çocuk tecavüzleri, her tür cinsel istismar almış yürümüş. Şimdi bu yasakla bilgisayar başından porno izleyip hayallere dalarak cinsel açlığını bastıran hayli kalabalık olduğunu düşündüğüm bir nüfusu da kendi açlığı ile başbaşa bırakma işi de bir lahzada başarıldı, şükür. Şimdi bunlar, bu açlıkları ile gözleri dönene kadar başa çıkacaklardır şüphesiz. Bu gerilimi yasakla nereye kadar bastırmayı düşünüyorlar acaba? Bir yerden patlayacak mutlaka. Bir kaç yıl içinde tecavüz sayısında çok büyük artışlar olacağını düşünüyorum. Sebep olarak da bu yüzyılda konulan bu yasağı görüyorum.

Yasaklanan kelimeler arasında gay kelimesi de mevcut. Gay demek illaki porno değil bildiğim kadarı ile. Artık dilimizde de kullanılır oldu, kendi cinsinden kişilere ilgi duyan ve onlarla birlikte olan kimseleri tarif ediyor. Bir çok ülkede gay evlilikleri bile yasalar önünde kabul görür vaziyette iken bizlerin bu kelimeyi bile internet ortamında kullanması artık yasak. Böylesine derin bir tahammülsüzlüğün olduğu bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım lütfen.

Bir de çılgın projemiz var şimdi. Ana muhalefet partisinin aile sigortasına nereden kaynak bulacağını komedi malzemesi gibi kullanmayı akıllıca bir marifet sayan iktidar partisi şimdi daha pahalı bir projeyi ortalığa bıraktı. Sıra vatandaşa gelince kaynak yok yani.

Bir de... ileri demokrasiye geçtik biliyorsunuz hatırlarsınız hani 12 Eylül 2010 tarihinde halk oyuna sunulan anayasa değişikliği sebebiyle. Bu ilerlemeden sonra kaç yasak girdi hayatımıza farkında mısınız? Saydınız mı?

Sonradan İlave: Bir de heykel yıkma hadisemiz var geçtiğimiz ayda 2011 yılında yaşanan. Bir kişinin tartışılır zevkine uymadığı için yerle bir edilmekte sakınca görülmedi.

Meraklısına Linkler:
Elin ingilizi demiş ki "Turkey is not a free country" Bak sen hadsize.
Persephone'nin blogundaki istatistiki bilgiler.

17 yorum:

  1. kınıyorum seni kıt ingilizcenden dolayı. hem yaz yaz çamur at iktidarımıza,siyasilerimize he de yanlış yaz. one minute mi olur allasen. one minuteS o bi kere. öğren de gel derler adama vlad hahah :)

    YanıtlaSil
  2. Her satırına katılıyorum ama son paragrafına daha da çok katılıyorum. ellerin dert görmesin arkadaşım. ha yazıyoruz da ne oluyor..en azından yalnız değiliz..yoksa boğazımıza kadar umutsuzluğa bulanmak işten değil :(

    YanıtlaSil
  3. Dindar bir toplum oluşturayım derken sapık bir toplum oluşturuyor başbakan, farkında değil...
    Gerçi hoş şimdi din ile sapıklığın, paralel 2 kavram olduğunu güden cümleler telaffuz edicem, muhalefetinden yandaşına herkes üstüme çullanacak. En iyisi ben susayım. :)
    Her söylediğine katılıyorum, eline sağlık... ;)

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Vladimir eline sağlık..

    YanıtlaSil
  6. Kırmızı Çizmeli Kedi;

    İşte sağır duymaz uydurur derler ya o hesap oldu benimkisi. Yakıştıramadım kendime :) cık cık cık cık....

    YanıtlaSil
  7. Psikopati;

    Evet... Yalnız değiliz bu iyi :)

    YanıtlaSil
  8. 1i yok mu?

    Sapık ve hoşgörüyü tüketmiş bir toplum. Bundan sonrası ne? Aşırı saldırganlık mı? Sanırım daha karanlık

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Kamikaze;

    Teşekkürler arkadaşım :)

    YanıtlaSil
  11. Çok üzülüyorum Vladimir çok. en basit şeylerin dahi ayrımına varamayan olanları anlamayan saf ve salak insanların olmasına daha bi üzülüyorum.

    YanıtlaSil
  12. Sarya;

    Kendi sınırlarını ve başkasının sınırlarını algılamaktan aciz, saygı duygusundan bihaber insanlar için kendini üzmeye değmez.

    YanıtlaSil
  13. bi durum mu var aga, olay var dediler geldik. topliim mi bizim çocukları :) noluyo hele bi anlat kimmiş neymiş? kaldım öyle merakta.

    YanıtlaSil
  14. Segili arkadaşlar;

    Bir iki gündür buralarda ne aradığı "question mark"lı toplama bir yeniyetme peydahlandı.

    (Toplama derken orjinal değil yani)

    Ona buna dil uzatıyor. Görünen o ki son on günde olanlara dair tespitlerim üzerine hırçınlaşıp tepindi falan. Neden gocunduğu meçhul... "Yıllardır senin gibi leşkopatlarla cinsel ilişkiye girerim" diyor beni de sıraya almak istediğini söylüyor.

    Yok güzelim beni bozar. Bu yaştan sonra huylarımda değişiklik yapacak değilim. Homoseksüelliğe karşı değilim, ama denemek taraftarı da değilim. Eminim ki kiraz gibi dudakların, yay hibi kaşların ve hayli alışkın anatomin vardır. Yıllar söz konusu olunca eminim böyledir, kendin dedin çünkü. Bu edepsiz teklifine "hayır" diyorum.
    Sen git bu güne kadar beraber olduğun kimselerle bildiğini okumaya devam et, ya da etme. Beni karıştırma.

    Senin gibileri fazla kaale almam ama yine de buna güvenip fazla damarıma basma. Sağım solum belli olmaz.

    Sen git blogunda tecavüz öyküleri uydur, ona buna söv. Yazılı olarak fazla sövmenin, küfür etmenin neleri örtbas ettiğini de öğren bir gün... Seni kendine getirir. Küfür erkeklik belirtisi değil, bilakis. O kadarını çıtlatayım. O konuda problemi olanlar dört elle sarılırlar. Bırakmazlar. Ama burası bunun ne yeri ne de mekanı.

    Son bi not attığın şuursuz mesajlardaki, homoseksüel söylemler, tehditler, kan içmeler falan filan duruyor. Bundan sonra atmaya devam edecek olursan onları da müruru zaman süresi dolmadan kullanmak üzere kenarda tutarım.. Fazladan delilin zararı olmaz.

    Hadi uza badem gözlü çıtır.

    Alışıkmış... Peh!!! Bana ne... Alışmadan düşünseydin... Neyin davasının peşindesin?

    YanıtlaSil
  15. Aynı arkadaş ikidir bana da uğruyor.
    Ama sen canını sıkma. En güzelinden yaz yazılarını. Biz de okuyalım, neşemiz yerine gelsin. ;)

    YanıtlaSil
  16. 1i yok mu?;

    Yok arkadaşım fake bir hesap canımı sıkamaz, dümbelek olduğu belli dümbeleği çalan ortada yok. Bu yaşıma kadar ne idüğü belirsiz hiç kimseye pabuç bırakmadım ne şimdi ne de bundan sonra kimse canımı sıkamaz.

    YanıtlaSil
  17. Sümeyye Hanım'ın düğününde -misal olarak, yoksa evli mi değil mi bilmiyorum- biri karşısına geçip sakız çiğnese, onu da kendince normal bir davranış olarak görür mü, çok merak ediyorum ben.

    YanıtlaSil

Yorumlar