2 Şubat 2011 Çarşamba

Yazıldı Ve Söylendi

TV ekranlarında şahit olduğumuz neşeli halini severdim, lisede çılgın genç kızlar vardır ya hani nerede olursa olsunlar her daim etraflarında bir kahkaha bulutu ile gezerler. Neşeleri bulaşıcıdır. Üniversite aşamasında liseli çılgın kız kalmaz. Çünkü liseli çılgın genç kızın ömrü bir kaç yıldır. Lise bitti mi biter o neşenin hükmü. Defne benim için hep liseli çılgın genç kız kalma mucizesini gerçekleştirmiş bir insandı. Hayranlığım ya da yaptıklarını takip etmişliğim olmadı. TV ekranında denk geldiğimde bakardım öyle. Yerinde duramayan bir hali vardı. Bir sonra yapacağı esprinin kahkahalı ışıltısının gözlerine yayılışını izlemek hoşuma giderdi. Neşesi sahici insanları seviyorum. Bu devirde hala; aşırı neşenin aslında çok derinlerdeki bir kederi örttüğünü düşenen romantiklerindenim.

Öldü. Şimdi 32, 33, 36'sında öldüğü yazılıp söyleniyor. Ben kırklarından önce ölen herkes için ayrı bir üzüntü duyuyorum. "Evinde ölü bulundu" diye başlık atılıyor, bir başka yerde evinde değil Ahmet Altan'ın oğlunun evinde ölü bulundu deniliyor. Bir başka gazete ise "İşte ölmeden önceki son twittleri" diyor, son yazdığı mesajları yayınlıyor.

Ölmeden önceki son twitlerini bulup çıkartan gazetecilik eforu yani bunun için kıçını yumuşak koltuğundan oynatmadan tıkır tıkır çıkartan gazeteci de, o satırları yayınlatmaya kendinde hak gören, uygun bulan gazete yönetimi de kadıncağızın ölmeden önceki son nefesini duymak isterler miydi acaba? Paraya dönüştürülebilecek bir şeyse isterlerdi elbette.

Herşeyin karşılığı paraya dönüştürülüp bedeli hesap ediliyor. Medyanın tüm derdi kaç paralık haber yakalandığı, bu haberin başlarına dert olmaması ve ileride patron beyin iş bağlantısı ihtimallerine halel getirmemesi kaydı ile herşey mübah. Artık öyle böyle değil tiraj kaygısı.

Neşeli, alabildiğine neşeli genç bir insan öldü. O neşenin neyi örttüğünü bilmiyoruz elbette.

İşte olan biten bundan ibaret.

Defne Joy Foster

15 yorum:

  1. katıldığı dans yarışmasındaki halleri ne itici gelmişti bana ve ne çok söylenmiştim hal ve hareketlerine. sabahtan beri boğazımda bir düğüm var bu yüzden sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi...ve ne çok üzgünüm şimdi, hem ona hem geride kalan çocuğuna, eşine, annesine, sevdiklerine...

    YanıtlaSil
  2. geçenlerde okuduğum bir röportajında da ten rengi yüzünden küçükken çocukların onunla "arap kızı camdan bakıyor" şeklinde çok dalga geçtiklerini ve bundan dolayı çok üzülmüş olduğundan bahsetmişti. neşe kim bilir neleri örtüyor demişsin ya aklıma geldi...

    YanıtlaSil
  3. Defne Joy "Hayir bisey diil trafikte ölecez ya kalpten ya sitiiresten :@" yazmış ölmeden birkaç gün önce. Şimdi de sfadsdadsads diye internet gülücükleri eşliğinde "abi kim twitterda ölmekten bahsetse ölüyor" geyikleri dönüyor.

    Ölmenin bile bir değeri kalmadı ya, ben ona yanıyorum.

    YanıtlaSil
  4. ve daha neler için efor harcayacaklar.. her şey bir "tık" değerinde hayatlarımızda. "tık" lıyoruz, nasıl ölmüşü görüyoruz.."tık"lıyoruz.. en son nasıl dans etmiştiyi görüyoruz.."tık"lıyoruz.. en mahrem her şeyi görebiliyoruz. seçim yapacak olsak hangilerine izin verirdik ki Vladimir? Neşesi gerçek olan insanlar demişsin.. Benim de (sanırım bu ölümün dokunduğu çoğu kişinin de) yaralandığı ve çok yazık dediği bu oldu bugün..

    Merhaba yeniden bu arada...

    YanıtlaSil
  5. aşırı neşe kesinlikle derinlerdeki kederi örtmek için bir mekanizma buna sonuna kadar katılıyorum...
    yarışma da sürekli söylediği aklımda kalan sözü geldi haberi okuyunca, son 2 ye kalıyorum bi gün kalp krizinden ölücem o olucak'
    :(

    YanıtlaSil
  6. Hayat...
    Pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz,farkında değiliz...

    YanıtlaSil
  7. Beenmayanın yazdıklarının aynısını ben de hissediyorum. Dans yarışması öncesi çok sempatik bulup oradaki çenesinden ikrah getirmiştim. Hakikaten sabahtan beri ben de aynı şekilde vicdan azabı duyuyorum :( Diyecek bir şey yok çok fazla Allah rahmet eylesin. Yalnız bu olayı ilk duyduğumdan beri bir kez daha ikna olduğum bir şey var ki insanlar başkaları hakkında konuşurken son derece acımasız ve düşüncesiz. Yok ekstasi kullanıyormuş, yok evli barklı kadın gece sokakta ne arıyormuş..yok şu yok bu..sana ne. bi rahmet oku geç illa da yorum yapmana gerek yok.

    YanıtlaSil
  8. haberlerdeki gizli magazinden tiksinti duydum ben de. evli, anne ama baskasinin evinde kaliyora getiriyorlar, ''olu bulundu'' diyerekten. bulunmak ne demek? baska bir sehirde oldugundan arkadasinda kaldigina deginen yok.

    cok neseli, canliydi. olgun ve sevgi dolu oldugunu dusunmustum bir kac soylesisinden.insan yakistirmiyor boylelerine olumu. en cok ta yavrusuna, esine, annesine uzuluyor.

    ne denebilir ki. mekani cennet olsun.

    YanıtlaSil
  9. Buradan öğreniyorum bu haberi. Yanlış anladım herhalde diye tekrar tekrar okudum. Gazete haberlerine baktım. Daha geçen hafta beyoğlu'nda kitapçıda görmüştüm, teşvikiye'de ara sıra karşıma çıkardı. genç insanların ölümü beni çok etkiliyor. mekanı cennet olsun.

    YanıtlaSil
  10. bu gazetecilik başarısı (!) için söylediklerine katılıyorum.çok doğru.severdik kendisini.Allah rahmet eylesin...

    YanıtlaSil
  11. Sevgili arkadaşlar, ölüm gelip buluyor hepimizi. Zamanı ve sırasını bilmiyoruz. Üzücü elbette ama ülkmeizde yayın organlarının ölüye bile saygı duymaması edepsizlik katsayısının her katmanda giderek yükselmesini sağlıyor. Saygı ya da ölüye saygı kelimesini bilmeyen bu basın sürüsünde bu sabah şöyle başlıklar vardı:

    YOK BÖYLE ÖLÜM !!!!!

    HAYATTAN ELENDİ !!!!!

    Yuh oğlu yuh artık bunlar tirajı en yüksek, yıllardır en çok satan gazetelerin marifetleri.

    YanıtlaSil
  12. Karōshi;

    Merhaba arkadaşım seni birkaç gün önce buldum yeniden. Çok mutlu oldum. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  13. 40 yaş bile nedir ki aslında, çok genç, geride kalan minicik bir çocuk, eşi, annesi.. yarım kalan hayata mı üzülmeli, geride kalanlara mı üzülmeli, yapılan haberlere mi? kadıncağazın kendini savunacak hali yok ya. bir susun artık değil mi ya? :(

    YanıtlaSil
  14. Çınar;

    Kadının arkasından teori üreteceklerine geride kalanlara sabır dilemeyi akıl eden çok az oldu. Mısır da neler oluyor ona kafayı takmak işlerine gelmiyor gündemi gizleyecek her şeye dört elle sarılıyorlar.. HIncal da en üstüne tüy dikti medya güllerinin.

    YanıtlaSil
  15. http://www.hurriyetaile.com/yazarlar/mehtap-erel/defne-joy-fosterin-oglu-cana-mektup_352.html

    http://www.aksam.com.tr/hincallasmak-1000y.html

    İkisi de beni farklı şekillerde etkileyen, düşündüklerime tercüman olan güzel yazılar.

    Sevgiler, kedilerini bir kez de benim için okşa.

    YanıtlaSil

Yorumlar