11 Şubat 2011 Cuma

Kötülük

Kötülük nedir diye düşündüm geçen gün. Çünkü bir daha hiç kimseye iyilik yapmama kararı almıştım. Yapmak istemediğim şeyin zıddı nedir diye kafa patlatmak istedim.

Adam öldürmek, çalmak, tecavüz etmek, birisini yaralamak, birisini sakatlamak bunlar kasıtlı olduğunda kötülük. Kasıt olmasa da kötülük. İstemeden çalmayacağına göre benim ki de laf işte.

Üçüncü sayfa haberlerinde duyduğumuz, insanların birbirinin hayatını karartacak eylemlere kalkışması kötülük.

Kötülük olması için eylem olması şart değil, bence eylemsiz de kötülükler var, hem de en büyük kötülükler eylemsiz kalarak yapılıyor. Gördüğün bir olaya gözlerini kapatmak. Sanki olmuyormuş gibi davranmak öesela. Birisinin kötü muameleye maruz kaldığını bile bile duruma sessiz kalmak, ne mağdur insana yardım etmek, teselli etmek ne de ona bir çıkış yolu bulmakta yardımcı olmayıp eylemsiz kalmak. Bunu yapabilecek kapasitedeyken kılını kıpırdatmamak. Düpediz suç ortağı olmak bu. Büyük bir suçtan mağdur olmuş insan ile ilgili gidip güvenlik güçlerine haber vermemek kötülük. Biliyorsunuz koskoca bir şehir suçu şehrin yüzelli kadar önde geleni küçücük kız çocuklarına tecavüz edildiğini bile bile. Sonra da olayı açığa çıkardığı için medya suçlandı. Düşünebiliyor musunuz? Büyük bir bölümü hiç bir konuda suya sabuna dokunmayarak halkı afyonlayan gazeteler suçlandı. Gazetelerin sayısı ile 77 milyon insandan oluşan nüfusu saymıyorum bile. Nüfusun yüzde kaçı kadar gazete basılıyor günlük? Haber vermemek kötülük olabilir mi? Neyse oralara kadar uzanmayalım.

Vergisini ödememek kötülük, diğer insanlar son kuruşuna kadar vergisini öderken adamın tekinin vergi kaçırması, kendi yükünü başkasının sırtına yüklemesi kötülük.

Yalan söylemek kötülük, yalancı şahitlik yapıp yargıyı yanıltmak kötülük.

Başkasının kötülüğünü istemek onun için büyüler yaptırmak kötülük.

Asılsız dedikodu çıkarmak, dedikoduyu yaymak, iftira etmek kötülük.

Kayıtsız kalmak kötülük. Umursamamak kötülük. Vallahi de kötülük.

Deprem bölgesinde suyu on katı yirmi katı gfiyatla satmak kötülük. Deprem bölgesinde sağlam insanları kaçırıp organ mafyasının eline teslim etmek de kötülük.

Trafik kazası geçirmiş adama yardım ediyor gibi sokulup cebinden cüzdanını çalmak kötülük.

Başkası hakkında yalan bilgi vermek kötülük. Başkası hakkında yanlış düşünen bir kişiye yanıldığını söylemeyip suskun kalmak da kötülük. Onun dediklerine çanak tutum ha babam kafa sallamak daha da büyük kötülük.

Bir iş yerinde bir başkası terfi etmesin diye onunla uğraşmak kötülük. Sadece kıskandığı için insanların önünü kesmek kötülük. Bir iş yerinde sırf tanıdık torpili ile girmek kötülük. Bir işyerinde kurallar belirleyip o kuralları canının istemediğine uygulamamak kötülük. Bir işyerinde torpili olanı terfi ettirip daha verimli olabilecek başka birini yerinde saydırtmak da kötülük.

Trafik kazası yapıp ortada nasılsa şahit yok diye çarpıp kaçmak kötülük. Arabasının içi kan ile kirlenmesin diye yaralıyı sokakta bırakır vaziyette gazlamak kötülük.

Başkasının durumu kötüye gitsin diye çaba sarfetmek kötülük.

Komşusuna yardım edebilecekken etmemek kötülük.

Çok sevimli gecekondular bile kötülük. Sen bir ev sahibi olabilmek için yıllarca didineceksin adam cümbür cemaat gelecek senin yıllardır dişinden tırnağından arttırıp ev almak için didindiğin ömrünü çürüttüğün şehre senin bir ömürde sahip olamadığını bir gecede dikecek. Sonra acıklı yoksul edebiyatı. Oy uğruna tapusu verilecek adama. Adam derme çatma görünen evini kat karşılığı müteahite verecek. Sen bir ev sahibi olamadan adam olacak birden fazla apartman dairesi sahibi.

Başkasının hakkını çalmak kötülük. Kendinin olmayanı başkasına vermek kötülük.

Satılık adam olmak kötülük. Onursuz olmak. Korkmak kötülük.

Karışık iş şu kötülük vesselam. O kadar kötü kalpli olmaya herek yok birilerinin hayatını karartmak için. Bir saniyenin kısa bir bölümünde izi ömür boyu kalacak bir kötülük yapmak mümkün o kişiye. Nasıl mı? Sadece suskun kalarak, sadece ilgisiz görünerek, sadece meselelere müdahale etmeyip akışına bırakarak.

Siz hiç kötülük yaptınız mı? Siz hiç farketmeden birisine kötülük yapmış olabilir misiniz? Sahi siz ne kadar kötüsünüz? Hiç düşündünüz mü?

Bana bir daha iyilik yapmama kararı aldırtan sebeplerim var. Öte yandan kimseye kötülük yapmışlığım yok. Belki de ben kötü biriyimdir bilmem, hatırlamıyorum işte. Kim ben kötülük yaptım diye ortada geziniyor ki. Hiç kötüyüm diyenini duymadığım gibi ülkemizdeki nüfusun yüzde yüzünden fazlasının kendilerine soracak olsanız iyilik timsali ve her yönleri ile tepeden tırnağa örnek insan olduklarını ispatlamaya kalkışarak içinizi dışınızı baymaktan geri kalmayacaklardır. Peki her kes iyilik perisi ise bu kötülükler ve kokuşmuşluk nereden geliyor? Yukarıda yazdığım minik kötülükler kötülük sayılmıyor bir kere. Onlar


Bir kaç kere susmuşluğum, bir kaç sineye çekmişliğim, bir kaç defa da boğazıma kadar gelmesine rağmen yutkunmuşluğuö var. Ama yine de onların bedelini ben ödedim sonunda. Öte yandan sıklıkla başıma geleceği bile bile doğrucu davutluk etmişliğim, şimşekleri üstüme çekmişliğim var. Bir daha iyilik yapmamaya karar verdirten olayları anlatırım belki bir ara. İyilik yapmama kararımın arkasındayım, ama bundan sonra da kötülük yapmamaya devam etmekte kararlıyım.

Kahrolsun Kötülük!!

6 yorum:

  1. Sevgili Vladimir;
    Bu paylaşımı okuyup da kendine pay çıkarmamak mümkün değil.

    Konu üstüne yazmak isterim ben de, not ettim bir kenara...

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. niye bulundugum yerdeyim diye düsünüyorum bazen, cevabi biliyorum: bu yazdiklarindan kacmak icin. birgün kendimi yine insanlarin icinde tutabilecek kadar güclü görürsem dönecegim.
    ama sana da sunu demem gerekiyor, hala oradasin ve kendinle gurur duy ki hala güclüsün.
    ben pilimi pirtimi toplayip defoldum, yedi yildir yokum...
    ama anlattiklarin maalesef o kadarda dogruki.

    insanin insana verdigi zarari baska hicbirsey vermiyor.

    ne demis düsünür: "insan insanin kurdudur"...

    YanıtlaSil
  3. hmm, kötülük deyince anlamsızlığa düşecek kadar karışık bir bakış açın varmış; anladım. aslına bakarsan benimki de öyle ve bu yüzden senin bakış açını okumak isterim demiştim.
    bir yere oturtamadığım, belli bir şekle sokamadığım kavramlardan biridir kötülük. pandora merakına yenilip açmış ya hani kutunun ağzını, bence kutunun açılması mesele değildi.. bence asıl mesele kötülüğün doğasına karşı tanrıların duyduğu korku ve çaresizlikti. zannımca renksiz, kokusuz, her kaba uyabilen sinsi bir yapıdaydı kötülük. ve bir daha hapsedilmemeyi garantilemek için kendini parçalara ayırıp her insanın ruhuna ayrı ayrı sızarak, herkeste farklı şekilde tezahür etmek de en büyük başarısı oldu.. bundandır bir türlü anlam veremeyişimiz..
    çok uzun oldu, sustum ben.

    YanıtlaSil
  4. Sokak Kedisi;

    Senin bu konudaki yazını merakla bekliyor olacağım

    YanıtlaSil
  5. CanSuyu;

    2010 her çift yıl gibi olabilecek her tür olumsuzlukları getirdi bana. Ben de kapıyı vurdum çıktım. Boğaz hizama kadar haysiyetsiz insanların marifetleri ile doluydum.. Şimdi herşeyi daha net görüyorum. Herşeyden uzaklaşmak iyi geldi. Gücümü yeni topladım ben. bakalım neler olacak?

    YanıtlaSil
  6. Mefisto;

    Çok fazla kötülük var, kötü insanlar ağızlarından iyilik düşürmüyorlar.

    YanıtlaSil

Yorumlar