7 Şubat 2011 Pazartesi

Konuşan Kafalar

Aptal kutusu diyorum televizyona, fazlası zarar. Aptallaştırıyor adamı. Ülkemizde televizyonculuk diye bir şey yok. Çünkü herhangi bir konuda planlama yapan bir tane TV kanalı yok. Ülkemizde planlama yapan bir kurum kuruluş varsa onu bilemem, bana denk gelmedi. Böylesine plansızlık ve projesizliği ilke edinmiş bir ülkede TV kanallarında plan, program ve ilke görmeyi beklemek abes ile haşır neşir olmak olur. Öyle olmaktansa oturur iki blog bakarım daha evla. Patates bu sene iyi sattı mantığı ile ertesi sene cümlesi papates yetiştiren köylüden hiç farkları yok TV kanallarının. Biri çok izlenen bir program mı yaptı; hurrra, hepsi peşinden. Kılavuzu karga olanın sonunu bilirsiniz. Burnu boktan kurtulmazz böylelerinin.

Program dediğin saatinde başlar saatinde biter. Vaktinde başlayan program yok bir kere. Eh nerden baksan yirmi yıldan fazla oldu özel kanallar çıkalı. Yirmi yılda gelinen nokta: Ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belli olmayan programlar. Özet adı altında bir saate yakın gösterilen diziler. Bu plansızlık seyirciye şunu demek: "Siz aptalsınız, biz önünüze ne koysak izleyeceksiniz. Neyi izlemek istediğinizi bile bilemezsiniz siz". Bunun aksi olduğunu söylemeyin bana. Seyirciye saygı yoksa, seyirci adam yerine konmuyorsa mesaj aynıyle bu demektir.

Saçma sapan yarışma programları var, yabancı kanallarda orijinallerini yıllardır izliyoruz. Yarışma programlarının süresi 20 dakikadan başlar ve 1 saati geçmez. Bizimkiler dandik bir kutuyu açıncaya, bir kapağı kaldırıncaya kadar geçiyor o yirmi dakika. Kalitesiz yayınlar üretmek yayıncılık değil, televizyonculuk değil. Kısa sürede yapılabilecek bir işi üç saate yaymak marifet değil. Amaç geceyi doldurmaksa eğer. aferin size doğru yoldasınız. Ama amaç televizyonculuk yapmaksa kıyısından geçmiyorsunuz. Arap kanalları sizden başarılı.

Haberlere bakmak ise akıllı işi değil, haber bültenleri kamera şakası döndü çoktan. Haberde olması gülünç kaçan hadiseler geçidi var bu şaka programlarında, ya da salya sümük ağladı ağlayacak ses tonlarında debelenen ankırmenler var. Sonra ankırmenlerin jokey pozisyonunda göründüğü kasetler var. Ama onlardan bahsetmiyoruz şarkıcıların seks skandalları çıktı, ankırmenlerin çıkmış çokmu?

Bir kaç zamandır türk kanallarında tartışma programlarını izliyorum. Şöyle izliyorum. Sesi kapatıyorum, öyle bakıyorum kıpırdana kellelere. Tavsiye ederim en azından beş dakika sesi kapatıp izleyin kimin ne mal olduğu, kimin diyecek lafı olduğu kimin boş konuştuğunu sesi kapanmış TV ekranına bakarak anlıyorusunuz. Bir süre öyle bakıp programın izlemeye değip değmeyeceğine böyle karar verin. Saatlerce bir şey duyacağınızı zannederek boş geyiklere kulak vermekten daha iyi.

Bir de sesi kapanmış TV ekranında konuşan kafalara bakarak o anda konuşmakta olan kimsenin karakterini cukkkadanak okumanız mümkün. Atışlarınız yüzde yüz isabetli oluyor. Denemesi bedava.

10 yorum:

  1. Aynı şeyi ben de yapıyorum ve gerçekten çok işe yarıyor. Sesi alıp izleyince tartışan kişilerin güvenilirliği ortaya çıkıveriyor. Bir de konuşmacıların gözlerine dikkatli bakınca yalan söyleyip söylemediği anlaşılıyor. Gözler insanı ele veriyor...
    Yazdıklarında çok haklısın, ne yazık ki...

    YanıtlaSil
  2. Aysema;

    Haklısın öyle sesleri çıkmazken vücut sesleri yükseliyor bilinmesini istemedikleri ne varsa ekrandan okunuyor. Gözler en kolay ele veriyor öncelikle samimiyeti, hele ekrandan daha net okunuyorlar.

    YanıtlaSil
  3. Bir de Acun gibi hiçbir şey üretmeyip sadece yabancı programların formatlarını türkiyeye uyarladığı halde bir fenomen haline gelenler var ki evlerden uzak.

    YanıtlaSil
  4. Psikopati;

    Kolayına kaçmak tembel işi, zoru başarıp bu seyirciye level atlatma gibi bir hayali olsa o programları bir satte bitiridi. Ama cingözler üç dört saat yapıyorlar ki reklam reklam üstüne alıp daha çok para kazansınlar.

    YanıtlaSil
  5. çok enteresan bunu ben de yapıyordum
    tv nın sesını kapatıp
    vucut dıllerınden not vermek:)

    ve ne ılgınctır kı sesı actıgımda ısabetlı oldugunu da goruyorum sonucun

    YanıtlaSil
  6. bu yozlaşma, çürüme, kalitesizlik özel kanallarla başlamadı mı sevgili Vladimir? 'kazanmak daha fazla kazanmak istiyoruz..!' dediler. bunun içinde ne gerekiyorsa yapıyorlar.

    YanıtlaSil
  7. Doğru söze ne denir?

    YanıtlaSil
  8. Öykü;

    Açık bırakılmış bir ktap gibineleri varsa dökülüyor konuşmacıların sesi kapatınca... Bilseler dimdik dururu kıpırdamazlar :)

    YanıtlaSil
  9. Sarya;

    Birilerinin para aşkı her alanda kalitesizliği geri kalmışlığa mahkumiyeti başmızdan aşağıya boca ediyor yıllardan beri. TV yayını yozlaşmış umurlarında mı? Kof kişilikleriyle tepemizden bakıyorlar, paracıklarına para katıyorlar.

    YanıtlaSil
  10. Ebruli günce;

    Değil mi? :)

    YanıtlaSil

Yorumlar