21 Ekim 2010 Perşembe

Çöplüğün Tek Kedisi

Çöp kutusunun altında saklanan sokak kedisi turuncunun tonlarındaki kürkü ile çok uzaktan farkediliyordu. Bir anda aklımdan az sayıda turuncu tonda sokak kedisi gördüğüm geçti. Acaba kolay farkedildikleri için rahatlıkla kötü niyetli çocuk ve erişkinlerin hedefi haline mi geliyorlar diye düşündüm.

Gürültülü bir kamyon geçiyordu sokaktan. Araç köşeyi dönüp sesi azaldığında, kedi altında saklandığı çöp kovasının içine zıpladı. Usulca yaklaştım. Atıkların içinden dişinin kovuğuna gidecek bir besin kırıntısı arıyordu sabırla kedi. Yaklaştığımı görünce bana bakıp miyavladı. O anda. O çöplüğün o andaki tek kedisiydi, benden hem korkuyor hem de korkmasına rağmen oradan gitmemek istiyordu.


Fotoğraf: Çöplükteki Kedi - D.M.

Bu ara çok fazla sokak kedisi resimledim. Adım mahallenin delisine çıkarsa şaşırmam.

12 yorum:

  1. bizim oralarda sizin oraların adı geçiyor. adamın biri (yaşını kimse bilmiyormuş ama gençten biri diyorlar!) elinde makina deli gibi sokaklarda gezinip duruyormuş...

    :))))

    YanıtlaSil
  2. Kendımden bıseyler buldum..

    Hıc kıyamadıklarımdır sokak kedılerı..

    o kareye bakarken o kedıcıgın sesını duyar gıbı oldum

    tek ıstedıgı mınıcık bı kırntı ıken
    tekmeleyenler mı
    zarar verenler mı
    konteynar kapaklarını ustune kapatanlar mı:(



    artık ne olur bu guzelım canlılara
    haksızlık yapmayalım
    onların bu dunyayı guzellestıren varlıklarına sahıp cıkalım,

    kendım gıbı bakan ınsanları tanımaktan mutluluk duyuyorum,Tskler Vladamır.

    YanıtlaSil
  3. Benim de böyle bir mermer kuzum vardı. Başını mermere yaslar beni öldürürdü. Gözleri kördü. Hatta kendisi şurada:
    http://nouvelletalks.blogspot.com/2010/09/mermer-kuzusu.html

    Sokak kedilerini çok seviyorum. İzmir'de, Ayvalık'ta, bizim buralarda sokak kedilerinin daha çok sevildiğini fazlaca gözlemledim. Özellikle oturduğum semt halkının sokak kedilerine özel bir düşkünlüğü var ve daha bu sabah işe gitmek üzere yolda neşeli neşeli yürürken, sokak kedilerini seven bir yerde yaşamanın ne kadar güzel olduğunu düşünüp ıslık çalmıştım. :) Üzerine de bu yazı gelince ıslığım daha çok neşelendi.

    YanıtlaSil
  4. Sizin mahalleli demeden ben diyeyim...
    Mahallenin delisi Vladimir :))))

    YanıtlaSil
  5. Beenmaya;

    Bu sözlerin yakında gerçek olursa hiç şaşırmayacağım :)))

    YanıtlaSil
  6. Öykü;

    Yaşlı insanlara bir de sokak kedilerinin çaresizliğine çok üzülürüm ben. Aslında İzmir'de yaşıyorum. Orada haftada bir kez bizim apartmanın etrafndaki kedileri bir güzel besliyorum.

    Eve dönünce de benim kedileri de azarlıyorum "bakın sizin yediklerinizi bulamayan kediler de var" diye. Onlar anlamıyor tabi gelip bacağıma sürtünüyorlar.

    YanıtlaSil
  7. D;

    Sokak kedilerini düşünenlerin olması güzel. Ayvalığı bilmiyorum ama İzmir için söylediklerine aynen katılıyorum. Neşeli bir ıslıkta bir nebze olsun payım olduğu için sevindim :)

    YanıtlaSil
  8. Haccecan;

    De tabi rkadaşım napalım. Oldu olan bi kere :)

    YanıtlaSil
  9. Merhaba,
    Sokak kedilerinin insana bakışlarındaki o güven duymak isteyen ama incitilmekten de korkan ruhunu fotoğraflamışsınız, bayıldım.

    Evdeki de sokaktaki de, bizdeki de onlarda ki de aynı aslında; hepsi can nihayetinde, öyle değil mi?

    YanıtlaSil
  10. Sokak Kedisi,

    Kedi resmi çekmek çok zordur aslında yaaladığınızı zanneerken aniden kıpırdarlar ve kaçırırsınız sadece sizin hafızanızda kalacak olan hoş görüntüyü. Bu o kadar çaresizlik içinde bakakalı ki ben de resmini çekebildim.

    Kedileri seviyorum

    YanıtlaSil
  11. Sevgili Vladimir !
    Dünyada iyi kedi resmi çeken fotoğrafçılarından bir tanesi olan Hans Silvester -Yunanistanda yaşıyor- da kedi resmi çekmenin çok zor ve sabır istediğini söylüyor. Ben de onları fotoğraflamayı sevdiğim için onca para verip bir teleobjektif almış olsamda son derece zor resimlemek.
    Gelelim sokak kedilerine;
    Bence en güzel en candan ve en iyi huylularıdır. Senin fotoğrafladığın sarmandan bir tanede benim ofisin kapısında var ama garibim şaşı. Zor mama yiyiyor. Ofisin kapısında herkese bir mama kabı var zaten. Al sana bir mahalle delisi daha.
    Bir de deli hikayesi;
    Yıllar öncedir ve Ali evlidir. Fakat eşinin kedilerle hiç mi hiç arası yoktur. Ali bu ufak tefek kızın yüreğini kediler için yumuşatmak adına çöp kutularından aldığı kirloşları -bak ne güzel garibim- diyerek şirinlik yapar hep. Bir gün apartmanın girişindeki çöp konteynırının önünden geçerken kutudan gece vakti bir kirloş fırlar ama eşi çok korkup bayılır. Ali tüm çabalarına tekrar başlar ve yıllar yılı yılmadan ona kedileri sevdirmek adına türlü şirinlikler yapar. Olmaz da olmaz. Bir gün yolun kenarında duran bir küpün içinden el kadar bir siyah beyaz fırlar. Ali avucunun içine aldığı bu el kadar kedi yavrusunu eşinin yanına getirir. Kız parmağının ucuyla dokunur Benek adını verdikleri kediye. Artık evde herşey 3 canlıya göredir. Beneğin gelişinden kısa bir süre sonra Benek ve ufak tefek kız giderler bir daha dönmemek üzere.
    Giden artık bir kediseverdir.
    Kalan ise sokak kedileri gibi yalnız, güvensiz ve ürkektir..
    Sokak kedileri ise hep böyledir.. Tedirgindir...
    Sevgilerim İle.

    YanıtlaSil
  12. Ali İkizkaya;

    Güçsüz, çelimsiz görünümlerine rağme ve bir o kadar güçlü ve ne istediğini bilen canlılar onlar. Onları beslemek, su vermek, eziyet edelere dur diyebilmek yeryüzünde iyiliğin de olduğuna dair işaretler.

    Öykü çok güzel ve hüzünlü.

    Paylaşımınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorumlar