30 Mart 2010 Salı

Taklit

Picasso’nun oğlunu palyaço elbisesi içinde gösteren yarım kalmış yağlıboya tablosu benim en sevdiğim tablolardandır.

Ben çok güzel resim yapardım eskiden. Üniversite yıllarına kadar benimle ilgili bir cümle kurdukları zaman güzel resim yaptığımdan bahsederlerdi mutlaka. Mesele resim yapmak için vakit ayırmakla ilgili aslında. Liseden sonra resim yapmak için kendime zaman ayırmadım. Picasso’nun bu yarım kalmış resmi benim en son tamamladığım resim.

Onu ilk kez resimli bilgiler denilen aile ansiklopedisinde görmüştüm. İlkokulda iken o ansiklopedinin sayfalarını çevirir, her sayfadaki resmi hayranlıkla incelerdim. Bir gün o resimlerin benzerini yapıp hayranlık uyandırmayı düşlerdim. Palyaço çocuk, Resimli Bilgiler Ansiklopedi’sinin ek ciltlerinden birindeydi. Resmin yarım kalmışlığı beni nedense o yaşımda cezbetmişti.

Seneler sonra mezuniyete yaklaşırken resim öğretmenimiz dönem sonuna kadar seçtiğimiz bir resmin röprodüksiyonunu yapacağımız söylediğinde aklıma ilk olarak Picasso’nun tablosu geldi. Hocam seçimimden memnun değildi. Ama ben saatler boyunca o resmin içinde kaybolmaktan mutluydum. Resimdeki bitmemişlik, çocuğun boşlukta uçar gibi duruşu, elbisesinin bitmemiş yakası, pantolonundaki noksan noktalar, belini saran kuşağın hiçlikle, var olmak arasında uzayıp gitmesi, ressamın sağ bacağını nasıl yerleştireceğine dair tereddütü, koltuktaki tamamlanmamışlığı incelemek ve kendimce çözüp tuvale aktarmaktan çok hoşlanmıştım. Bir ansiklopedi sayfasından bakarak ne kadar iyi taklit edilebilirse o kadar taklit ederek resmi planlanandan çok önce bitirdim.

Elimdeki surete bakarak doğru renkleri saplantılı biçimde araya araya tamamen aynısını elde etmek için çok uğraştığımı hatırlıyorum. Ten rengini bulduğumda çok mutlu olmuştum, yüzündeki kırmızılara kadar hık demiş ve elimdeki örneğin burnundan düşmüştü tablom sanki.

Resim seçimimden memnun kalmayan hocam elde ettiği sonuçtan çok memnun kalmıştı. Kendisi ile iki yıl önce yaptığım bir eskizden not kırdığı için tartışarak notumu geri aldığımdan beri iyi anlaşıyorduk. Perspektif çalışması esnasında okulun arka bahçesindeki taş yoldaki bir hatayı resmime taşıyınca çizim cetvelle çizilmiş gibi durmuyor diyerek benden not kırmıştı. Halbuki yolun ortasındaki bir kayma sebebi ile oluşan kırık sonrasında, taş yolda bir yamukluk oluşmuş, derinlik içindeki o ufak kıvrım gözüme battığından resmime taşımıştım.

Hocamız herkes tablosunu bitirdiğinde bana ayrıca teşekkür etti ve Picasso’nun resimlerinden örneklerle dolu bir kitabı bana armağan etti. Ben Picasso’nun diğer resimlerinde değil, o yarım kalmış resim ile ilgiliydim. Neden yarım kalmıştı onu bile bilmiyordum. Sonradan da öğrenemedim. Mutlaka bilen biliyordur. Ben nedenini bulamadım.

Lisede son tamamladığım resim aslında yarım kalmış, bitmemiş bir resmin taklidi. Ne tuhaf değil mi?

6 yorum:

  1. "eskiden" demişsin ya bence hala ve şu anda da güzel resim yapabilirsin. ve hatta vakit de ayırabilirsin boş yere harcadığımız onca zamanı düşününce...bu aslında en çok bizim istememizle ilgili birşey sanki ne dersin. ve bence bu yeteneğini mutlaka ilerletmeli ve değerlendirmelisin....

    YanıtlaSil
  2. bence devam etmelisin resim yapmaya.. eminim senin de yarım kalmış resimlerin vardır bir yerlerde..

    YanıtlaSil
  3. Resimler aslında göründüğünden daha fazlasını anlatır.Okulda Sanat incelemeleri dersinde Guernica'yı seçtiğimde, Picasso'nun bu konuda bir dahi olduğunu anlamıştım. Bu yarım kalmış eserin hikayesini çok merak ettim. Mutlaka araştıracağım. Yarım kalmış olmasının yanı sıra, soruna cevap belki sorunun içinde gizli olabilir Vladimir... Resmi yarım bırakma ?

    YanıtlaSil
  4. Orjinalini görmeyi çok istediğim bir kaç tablo dışında resim ilgi alanım değil çünkü yapabildiğim tek resim çatılı çöpten bir ev. kendimi çok zorlarsam yanına bir ağaç önünden geçen bir dere yapabiliyorum. :) Zaten bu yeteneksizliğim yüzünden iç mimar olamadığıma yanarım.

    Vladimir, Picassonun yarım kalmış bu tablosunu görmek isterim, ben netten aradım ama bulamadım linki var mı?

    YanıtlaSil
  5. bana gençlik (!) yıllarımı anımsattı bu yazın. lise sona kadar ben de resimle epey ilgiliydim. hatta çok iyi de bir öğretmenimiz vardı ve isteyenlerle birlikte her pazar atölyede buluşup çalışmalarına imkan sağlardı. ben de o şanslı öğrencilerden biriydim. üniversitede duvara Örümcek Adam çizmekten öteye gidemedim ama. bir kaç yıl önce de kıytırıktan bir resim kursuna gittim. büyükşehir özlemimiz son bulduğunda devam edebilmeyi çok istiyorum ama. kaldığım yerden devam edebilirmişim gibi geliyor. o yüzden eminim sen de hala yeteneklisin. yetenek dediğin bir anda gelip gidiveren bir şey değil çünkü. biraz zaman ayırmakla çok güzel resimler çıkartabileceğine eminim.
    bu resmi de çok güzel tamamlamışsın. ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. bence de devam etmelisin resim yapmaya. Yapmış olduğun resimleri görmeyi çok isterim.

    YanıtlaSil

Yorumlar