5 Şubat 2010 Cuma

Seni Seviyor/d/um

Türk pop müziğinin en iyi albümleri başlığını taşıyan bir liste yapmaya koyulsam içine rahatlıkla iki Zerrin Özer albümünü koyabilirim. Zerrin Özer 1980 yılında ilk ve ikinci albümünü Kent Plak’tan çıkarmış bir şarkıcımızdır. İlk iki albümü en güzel albümleridir; “Seni Seviyorum” ve “Sevgilerimle”. Söz, müzik ve besteleriyle birbirini tamamlayan şarkılardan oluşmaktadır her ikisi de. Ve sanatçının vokali bu iki albümde mükemmeldir, şimdiki şarkı söyleyişi ile pek bir alakası yoktur. Albümlerin ikisinde de pop şarkılarımızda pek alışık olmadığımız pop-caz tınıları vardır. “Seni seviyorum, Bitti, Tüm dünya ağlıyor, Huzursuzum, Her sonbahar, Umut, Nerede o cennet?, Çalacak aşk dolu şarkılar, İmkansız, Solgun Güller, Her şey seninle güzel, Ayrılıklar unutulmaz, O yaz, İmkansız, Yalan, Gurur duyarım” bu iki albümde yer alan ve bir daha eşi benzeri yapılmamış güçlü şarkılardır.

Böylesine birbirinden güzel iki albümü ardı ardına yapan sanatçı ne akla hizmetse üçüncü albümünde, 1981 yılında yayınlanan “…ve Zerrin Özer” albümünde dört şarkı haricinde tamamen ağdalı arabesk şarkılarına yer vermiştir. Bu albümde yer alan “Aşk budur işte” güzel bir coverdir, “İki sevgi bir kalpte” ise Zerrin’in vasatın üstüne çıkabilmiş son şarkılarından olmuştur. Bundan sonra iki adet koyu mu koyu arabesk albümü; Gelecek misin? (1982) ve Mutluluklar Dilerim (1984) yayınlanır. 1985 yılında Kırmızı Arapça ve arabesk şarkılar ile dönemin popüler türkülerinin yanında yer alan üç pop şarkısı ile tamamen curcunaya dönmüş bir albümdür. Üstelik alt yapıda kullanılan elektronik davul sesleri cidden kafa ütülemektedir.


1987’de yayınlanan Dayanamıyorum isimli albümü pop ile arabeskin biraz daha senteze yönelik birlikteliğidir, yeni bir tarza göz kırpar gibidir, belki de Sezen Aksu’nun formülünü bu sanatçıda denemiştir Atila Özdemiroğlu. Ancak albüm satışları iyi gitmiş ve buradan da sanatçının uzun yıllar boyunca takılıp kalacağı albüm şekli belli olmuştur; yani biraz ondan biraz bundan azıcık da şundan tarzı. Arabesk, oyun havası ve birkaç pop şarkısı ile durumu kurtarmak sanatçının ve çalışacağı plak firmalarının mutabık kaldığı çalışma şekli olacaktır. 1989 yılında “Sat gitsin” isimli daha isminden kaybeden ne olduğu belirsiz bir albüm çıkmakla birlikte sanatçı adeta can simidine tutunurcasına iki şarkıya tutunmuştur, bunlardan birisi Barış Manço’nun “Unutamadım”ı diğeri de Kayahan’ın “Yoksun Sen”idir. Her iki şarkı da sanatçının eşiz sesi ile mükemmel uyum sağlamıştır. Öte yandan Ofra Haza’nın o dönem popüler olan şarkısının Türkçeleştirilmiş versiyonu “Hani ya yeminin” güzel bir versiyon olmuş ve “Aşk istiyor gönlüm” üzerinde özenle durulduğu belli olan şarkılar olmuştur.

1990 yılında “İşte ben” çıkar, “Sahne aynı roller başka” nefis bir pop şarkısıdır, o dönem revaçta olan “Lambada”yı söyleyen grubun slow bir şarkısının Türkçe versiyonudur. Ne arabesk ne de pop severlere yar olmamış bir albümdür. 1991 yılında “Sevildiğini bil” albümü yayınlanır. Açılışı yapan şarkının ismi albümün geri kalan bölümüne imza atar “Otuz beşe bakla”.

Hayli kan kaybetmiş olan sanatçı hep cepten yemekte güzel sesinin hatrına albümünü alan almaktadır. Sezen-Onno ittifakındaki çözülme sonrasında sanatçı Onno Tunç’un kapısında sıraya girmiş sanatçılardan olmuştur. Onno Zerrin’e albüm yapmayı kabul eder. Uzun yıllardır beklenene yakın bir albüm olmuştur, Onno Tunç’un etkleyici düzenlemeleri ile sanatçının sesi ve usta yorumu güzel şarkılarda bir araya gelmiştir. Albüme adını veren açılışını yapan Olay Olay sanatçının unuttuğumuz ses rengini hatrlatmaya yetmiştir, ayrıca Mustafa Sandal’ın “Bir gün mutlaka” isimli şarkısındaki yorumu da mükemmeldir. Orhan Atasoy’un ölümsüzleşmiş şarkısının bir yorumu da bu albümde Zerrin’den gelir Melis Sökmen’in versiyonunun hemen ardından.

Bu albümün hemen ardından sanatçı müziği bıraktığını açıklar. 1996 yılına kadar sesi soluğu duyulmaz. Zerrin Özer 96 ile geriye döner, açılışı yapan “Paşa Gönlüm” dışında akılda kalan bir şarkı yoktur bu çalışmada. Bir yıl sonra Zerrin Özer 97 gelir. Bu albümden “Kıyamam” ve “Şimdi hayallerdesin” hit olur. Bir tane de Mina şarkısı versiyonu vardır, “Ancora ancora ancora” üstünden 20 küsürdan fazla yıl geçtikten sonra el atmak fazla anlamlı olmamıştır ya neyse.

Sanatçı 2000 yılına “Bir Zerrin Özer Arşivi”ne aldığı 13 eski şarkısı ve bir Kerim Tekin şarkısı ile girer, 2001 yılında 1989 albümünün açılış şarkısının remixini çıkarır “Sat Gitsin”. 2003 yılında “Ölürüm Ben Sana” sevdiği bir insan vefa borcu gibidir bu albüm, hemen unutulacak şarkılar ile doludur. 2005 yılında “Ve Böyle Bir Şey” çıkar, türkülerimize Zerrin Özer yorumudur. 2007 yılında iki albüm bir arada çıkar “Ömür Geçiyor” ve “Zerrin Özel”. İlk albüm pop şarkılar ile doludur, ikinci ile Anadolu rock tınılarına sahip bir çalışmadır. Her ikisi de oturmamış, fazla kafa yorulmamış albümlerdir. 2009 yılında Emanet isimli albüme misafir sanatçı olmuştur.

Zerrin Özer seçimlerini iyi yapamamış, eskiden iyi sesli olan bir sanatçıdır. İlk iki albümünde bir altın yumurtlayan tavuk yakaladıklarını düşünen plak yapımcıları sanatçının üzerinden kısa sürede daha çok para kazanabilmek için ona arabesk söyletmişler, sanatçı bu konuda tavrını net koyamadığı için de daha sonraki albümlerinde de arabesk gölgesi asla üzerinden çekilmemiştir. O ince ve güçlü ses, ses rengine uymayan alaturka ağırlıklı şarkıların icrası ile artık kalınlaşmış ve eski Zerrin’den eser kalmamıştır. Ancak ne olursa olsun ilk iki albümü çok mükemmeldir, Zerrin Özer iki adet mükemmel albümle müzik piyasasına bomba gibi giriş yapmış daha ilk adımında yıldızlaşmış bir sanatçıdır. 1980 yılından sonra çıkardığı albümlerde tutarlı bir çizgi maalesef izlememiştir.
2006 yılında yayınlanan otobiyografisi kitap olarak iyi bi ryerden tutturarak başlar, bir şarkının gelişimini anlatır, o şarkı Zerrin Özer'e dönüşür. Ancak Zerrin Özer'e dönüşünce, hayatının belli dönemlerindeki sıkıntıları, hataları, yanlış alınmış kararları için mütemadiyen başkalarının suçlandığını görürüz. Bu denli sık müzik tarzı değiştirmesine değinilmemiştir bile.

Bir de onun için süregelen iyi bir caz gırtlağına sahip olduğu geyiği vardır. Müzik ile ilgili kimseleri tarif için kullanılan gırtlak lafına oldum olası sıcak bakmam. Antipati duyarım. Zerrin Hanım'ın da böyle olduğunu söylerler. Hiç alakası yoktur oysa. Jazz söylemek için bağırmak bir ön şart değildir, fısıldayarak da söylenebilir. Ben bağıran cazcı duymadım şimdiye kadar.


Her şey seninle güzel yolda yürümek bile
Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile
Her şey seninle güzel bu toprak bu taş bile
İçimdeki bu korku gözümdeki bu yaş bile

8 yorum:

  1. bence de en iyi seslerden biridir kendisi ve nedense bana her zerresine kadar hüzün bulaşmış gibi gelir ve hep te öyle şarkıları yakıştırırım kendisine hani başka bir şarkıyı söyleyemezmiş gibi...

    YanıtlaSil
  2. Beenmaya;

    Güzel ses, elinde olarak ya da olmayarak yanlış şarkı seçimleri, hayallerinin peşinden gidememiş bir insan. Sevdiğim şarkıları da var duymak istemediğim şarkıları da ve ilk yıllarından itibaren dinlemek istediğim şarkı sayısında azalmalar olmuş malesef. Hüzün yakışıyor ona.

    YanıtlaSil
  3. Kıyamam, iyi şarkıydı be abi...

    YanıtlaSil
  4. Abi,

    Evet o şarkı da iyi, ama çok fazla söylendi, popstar moptar kim varsa onlar da söyledi, bir ben söylemedim. Şarkıya yazık olmasın diye söylemiyorum.

    Şimdilik. :)

    YanıtlaSil
  5. doğru bak... ben bile söyledim misal.. :)))

    YanıtlaSil
  6. Söyleyelim tabii Abi, camiye mi geldik :))) söyleyelim açılalım

    YanıtlaSil
  7. Zerrin Özer diyince en çok "bu yaz" ve " ben seni sevmeyi sevdim" iki şarkı aklıma gelir. Bilmem iki parçanın şarkı sözü beni çok etkiler. sayende şimdi dinliyorum.

    Bir de o vahim ve acı durum aklıma gelir. Üzülürüm. Sonra en çok sevdiği insanı Kerim Tekin'i kaybetmesi. Aslında bakarsan ne kadar çok acılar çekmiş.

    Çocukluğuma döndürdün şimdi.

    YanıtlaSil
  8. 'yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar' ( sartre )
    bazı sözler bazı kişilerde daha çok anlam kazanıyor bence. Zerrin Özeri ne zaman görsem aklıma bu söz gelir yaralı ve yalnız bir kadın. her konuşmasında her bakışında bunu hissettim.

    O yaz ve mektup şarkısını dinlemeyi çok seviyordum. özlemişim 'o yaz' şarkısını, öyle uzun zaman olmuş ki dinlemeyeli.

    YanıtlaSil

Yorumlar