23 Haziran 2009 Salı

Ölülerin Borcu

İnsanlar baskı, zulüm ve eziyete ne kadar katlanabilirse katlanıyor. Başeğdikleri ile yaşamaya bir yere kadar tahammül ediyorlar. Ta ki seçme hakları üzerinde oynana oyunlar alenileşinceye kadar dayandı iranın sessiz çoğunluğu. Korku hükümeti, korkunun sınırlarını zorladı. O sınır aşılınca geriye dönülemiyor o sınır aşılınca korkulacak bir şey olmadığı ortaya çıkıyor.

Otuz yılı aşkın sürmekte olan baskıcı dini rejim, büyük çoğunluğun oyları beceriksiz biçimde çalınınca kayaya tosladı. Hırsızlığı protesto eden halk sokaklarda kurşunlara karşı göğüslerini gere gere oylarını geriye istiyor. Cumartesi günü protesto esnasında başına sıkılan bir kurşunla ölümünü görgü tanıklarının kaydettiği Nida Ağa Sultan direnişin sembolü haline geldi. Gencecik bir kadının kırılgan yüzünden bir anda kanlar boşaldı. İnsanlar haklarını geri istedikleri için sokaklarda öldürülüyor. Yabancı basının faaliyetleri durduruldu. Buna rağmen halkın internet siteleri üzerinden amatör video ve resim görüntülerini tüm dünya ile paylaşmaya devam etmesi sayesinde gelişmelerden haberdar oluyoruz.

Olaylar bizde sıradan haberler kategorisinde, avrupa ve amerikada baş sayfada manşet haberler olarak yerini bulmakta. Kendi iç meslelerine duyarsız kalan ülkemiz bir dış mesleye de her zamanki duyarsızlığı ile uzakta durmakta. Gazze için gösterilmiş göstermelik duyarlılığa bu sefer gerek duyulmuyor nedense.

İran sokaklarındarejimin kurşun sıktırdıklarından ölenler devlete borçlu gidiyorlar. İran hükümeti ölenlerin ailelerinden kurşun paralarını ödemesini istiyor. Dini bütün imansızlar zulümlerinde yaratıcılık sınırlarını zorluyorlar. iyi ki zorluyorlar. Tahammül sınırlarını çoktan aştılar. Bir daha körü körüne peşlerinden gelen kalabalık bulamayacaklar, baskıdan bunalmış halk artık uyandı. Zulüm iran halkını bundan sonra sindiremeyecek, dayatma ile kabul ettirme devri kapandı.



Resimler Saeed Valadbaygi isimli bir iranlının blogundan alınmıştır.

4 yorum:

  1. bizde neden bir tepki olmuyor sorusuna cevaben yapılmaya çalışılanın İran rejimine eşdeğer olması diyebilirim. İran'a zorla kabul ettirilen "şey"lerin bizim kadınlarımız tarafından "gönüllüce(!)" istendiğine şahit olmak çok utanç verici benim için. Onlar bu durumdan kurtulmak için canlarını ortaya koyup, hatta canlarını vererek, gösteriyor kendilerini. Daha bu sabah seyrederken içim gitti Nida'ya. Gencecik kadın, göz göre göre kayıp gitti sevdiklerinin ellerinden. onlar buraya gelsin bizim örümcekler de oraya gitsin çok istiyorlarsa diye düşündüm...

    YanıtlaSil
  2. Neden Türkiye sessiz kalıyor. görüp susmak işte en önemli mesele bu. Acaba ABD^'nin parmağı var mı susmamızda.
    Halk uyandı ama olan Nida'ya ve onun gibi ölen bir çok kişiye oldu.

    YanıtlaSil
  3. Nida Sultan'a Allah rahmet eylesin.Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır.

    Çok büyük oyunlar dönüyor ama bizler hep kandırılmaya çalışıyoruz.O yüzden hep okumak ve iyi araştırmak lazım.Körü körüne yutturulmaya çalışılanları yememek lazım...

    YanıtlaSil
  4. boka sürükleniyoruz kocaman bir geminin içinde, bütün dünya, hep birlikte.

    YanıtlaSil

Yorumlar