12 Haziran 2009 Cuma

Kaza

Trafik kazalarından oldum olası korkarım.

İlk trafik kazamı geçirmeden üç hafta kadar önceydi, altı yaşındaydım. yaşadığımız taşra kentine sonbaharın gölgeleri düşmeye başlamıştı ama yazlık sinemalar hala açıktı. Bir akşam, film izlemeye evden çıktık, daracık bir sokakta anneannem, annem, teyzem, dayımın çocukları ve dayımın eşi karşıdan karşıya geçerken sokağın öbür ucundan simsiyah bir araba süratle çıktı ve anne anneme çarptı. Ortalık kan içindeydi ve biz çocuklar hem korkmuş hem üzülmüştük.

Anneannemin kalçasına platin takılması gerekiyordu. İstanbul'a doğru simsiyah, canavara benzeyen bir araba içinde yola çıktık. Anneannemi arka koltuğa yatırmış bizler önde oturuyorduk. Beni bulantılara salan virajlı yollardan geçerek düz bir yola çıkmıştık sonunda. Karşıdan gelen ışıklarda bir uğursuzluk olduğunu sezdim. Büyülenmiş gibi ışıklara bakıyordum, ışıklar bize doğru geld, geldi, geldi. Hepimiz ışıklar içinde kaldık. Sonra, heryer simsiyah oldu. Soğuktu. İlk trafik kazamı bir sonbahar gününde yaşadım. Uzun yıllar o ışıklar rüyalarımı böldü geçti. Gecenin bir yarısında karanlık yatağımda gözlerimi açınca dimdik oturduğumu, simsiyahlık içinde anlamlı bir nesne görmeye çalıştığımı hatırlıyorum ortaokuldaki yıllarıma kadar.

İkinci kazam, Bakırköy-Aksaray dolmuşlarındaydı. Minibüs Merter dolaylarında bir başka araçla manasız bir sidik yarışına tutuşmuştu, sürat herkesi rahatsız ediyordu. Gidişimizde ve karşıdan bize yaklaşan arabanın yola açısında tuhaflık vardı. Görünen kazaydı, çarpıştık. Burnum öndeki koltuğa çarptı kötü sıyrıldı, kanadı. Burnumun halinden günlerce utanç duydum.

En kötüsü bir kaç sene önce Eski garajın önünde oldu. Taksideydim, hep arka koltuğa oturuken o gün şoförün yanına oturmuştum. Halin önünde demiryolunu geçerken, yanımızdan geçen tırın üzerindeki konteynerin sallanması beni çok rahatsız etti. Şoförden durmasını istedim. paramı hemen verdim. Işıklarda durdu, kırmızı yanıyordu. Konteynerin sallanması durmuş ama bize doğru eğilmeye başlamıştı. Kapıyı açıp kendimi dışarıya attım, şoföre "çabuk çık devriliyor "diye bağırdım. Şoför kendisini hemen yolcu koltuğuna attı, sağ bacağını dışarıya uzattı. O anda konteyner olanca ağırlığı ile verevlemesine taksinin üzerine verevlemesine düştü, ağırlığın etkisi ile kamyon da devrilmeye başladı. Ben kendimi duvara doğru geri geri çektim, taksi ve kamyon bana doğru geliyor, şoför elinin bana uzatmış onu tutmamı ister gibi bakıyor ağzı oynuyor ama sesi çıkmıyordu. Bir kaç patlama, cam ve sürtünme sesi duyuldu. Araç durduğunda duvara kadar gelmişti.

Otomobilin sağ ön kısmı normal görünümünü koruyor, içinde dili tutulmuş bir adam oturuyor, yaşadığına hala inanamıyordu. Aracın yarısı, verevlemesine, arka kısmı komple bir santim inceliğinde kalmıştı, patlama sesleri lastiklerin patlama sesiydi, camlarda unufak olmuştu. Kamyon şoförü kaçarken çevredekiler yakaladı. Filmlerde olur ya ağır çekimle izlenir bazı aksiyon anları kaza belki iki saniye sürdü ama bana o an neredeyse on dakika gibi gelmişti.

Trafik kazaları korkulmayacak gibi değil.

11 yorum:

  1. ay çok geçmiş olsun, kimselerin de başına gelmesin. kaza korkunç bir şey. ben çok şükür şimdiye kadar ciddi bir kaza yaşamadım. bir seferinde Ankara'da arabayla giderken tam dik yoldan bir araba gelip hızla bize çarpmıştı. sarsıcıydı elbette ama kimsede biz çizik bile olmadı. bir de kendi arabamızla yaptığımız kaza var tabi, blogumda da bahsetmiştim. onda da aynı şekilde araba bizimkine dik yoldan gelip benden tarafa çarpmıştı. maddi hasar oldu tabi ama çok şükür cana bir şey olmadı. kazasız belasız günler dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler Çınar.. Son kaza korkutucuydu saniyeler kadar kısa sürede aracın yarısı mukavva kalınlığında oldu, inanılması güç. İçinde insan olsa akıbeti farklı olmayacaktı.

    Hepimize gelmiş geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  3. Allah korusun. Ben sigortacıyım ve iş yerinde belirli markaların servis hizmetini yapıyoruz. hemen hemen her gün bir hasar oluyor, başka araçlar getiriliyor.

    Daha 5 ay once çok sevdiğimiz ve insan olarakta, eş, baba, evlat, müdür olarakta çok saygı duyulan sevilen bir insan deneme sürüşünde vefat etti. Çok üzüldük, herkes çok üzüldü. Hani haksızlık mı deriz ya, sanırım o kişiye uyardı. Allah beterinden saklasın diyebiliyoruz.

    Ama dualarda bile bize bunu gösterme, kaza, bela yerine gerçekten farklı cümleler kurulması taraftarıyım.

    Geçmiş olsun. Trafikte asla şaka olmaz. Bir kural varsa konulması için gerekleri sebepler zaten doğmuştur.

    YanıtlaSil
  4. çok geçmiş olsun vladimir, büyük bir kaza atlatmışsın...

    not: "verevlemesine" kelimesini ilk kez duydum... tdk da anlamını bulamadım fakat sanırımi dikine anlamına gelmekte... doğru mudur?

    YanıtlaSil
  5. Allah seni sevdiklerine bağışlamış inş bundan sonrada birdaha asla başına gelmez!bende hep böyle ani olaylarla olan ölümlerden korkmuşumdur!Allah kazasız belasız hatta afetsiz günler nasib etsin,bu bloğa giren herkese ve onların tüm sevdiklerine!

    YanıtlaSil
  6. Çok kötü kazalarmış gerçekten de. Geçmiş olsun. Tekrar yaşanmaması dileğiyle..

    YanıtlaSil
  7. gerçekten çok kötü bir kaza geçirmişsin, çok geçmiş olsun diyorum. Ama son kaza tüyler ürpetici. bu arada çok dikkatlisin farketmişsin.

    Ben 2.5 senedir sürücüyüm, ilk kazamıda geçen yıl 4 şubatta yaptım. Ben arabamla birlikte kaldırıma uçmuştum. Allah korudu da sağ salim çıktım. sadece arabam hasar gördü.

    Allah hepimizi kazadan korusun diyorum.

    vladmir tekrardan çok geçmiş diliyorum.

    YanıtlaSil
  8. vay... son kaza müthişmiş... çok geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
  9. Vladimir , bugün görmedim seni ne blogunda ne de bloxoo'da iyimisin merak ettim şimdi seni.

    YanıtlaSil
  10. Geçmiş olsun. Son kaza film şeridi gibi geçti gözümün önünden.

    YanıtlaSil
  11. öncelikle çok geçmiş olsun. ben hiç yaşamadım ama çok yakınımdan aynı aileden 5 kişinin ölümüyle sonlanan bir trafik kazasının öncesinde ve sonrasında yaşananların tanığı oldum bu bile yeterdi...

    YanıtlaSil

Yorumlar