29 Haziran 2009 Pazartesi

Farkındaysan Isı Farkı Var

Sıcak, çok sıcak.

Üstündekileri çıkar.

Soğuk, çok soğuk.

Öyleyse üstüne biraz fazla giyin.

Hayatımızın genel akışına ısı farklılıkları birinci elden şahit. Hal böyle olunca cümleler de şöyle başlıyor; baharda bir gün, hava çok soğuktu, yağmurlu bir gündü tıpkı bugün gibi, geçen yaz birdenbire..

Sadece termometrenin kaçı gösterdiği değil hatırlamaya kalkıştığımızda zihnimizde yer etmiş belirleyici noktalar. Bir de tuhaf olaylar var, tuhaf insanlar ve tuhaf ayrıntılar. Yıllar geçese de tuhaflıklarını koruyorlar.

Nasıl mı? Mesela;

İş sebebiyle tanıştığım 60'lı yaşlardaki bir adamla sohbet ediyorum. Laf lafı açtı adam bana okumayı sevi sevmediğimi sordu. Severim dedim. Ben size sonra kitap getireyim deyip gitti adam. İstemediğim kadar çok kitabım var, zahmet etmeyinimi kaale almamış olacak ki, iki hafta sonra yanıma geldiğinde bir elinde Hotic, diğer elinde Kiğılı poşeti vardı. Karton poşetler şık mı şık olduğu kadar, ağır mı ağır görünüyorlardı.

"Sen okumayı seversin" diyerek sizli bizliden senli benliye geçtiğini müjdeledi. Teşekkür etmekten başka laf çıkmadı ağzımdan. Şaşırmıştım yeni tanıdığım birisinin, evinde kitap namına ne varsa toparlayıp bana getirmesine. Şaşkınlığım poşetleri açınca büyüdü. Poşetlerin içinde cilt cilt Zagor, Tex ve Mr. No. vardı. Birinci ciltten başlıyordu. hepsi Ciltlerin sırtları okunmaktan ezilmemişti, ya dikkatli biçimde okunmuş ya da hiç okunmamışlardı.

"Artık şaşırmam ben" dedikçe, hayat şaşırtıyor insanı.

Tanıdığım yaşlı bir adam var: Sürat yapmayı seviyor, yılda bir kaç kez süratten ötürü radara yakalanıyor. Cezasını öderken söyleniyor da söyleniyor. Kulakları biraz ağır işitiyor. Ama kulaklarının az işittiğini ona söylemeye de, ima etmeye de kimsenin cesareti yok. "Ben sağır mıyım? Yüksek sesle konuşmayın benimle" diye ültimatom çekmekten yılmıyor. Evinin üst katında işitme engellilere çözüm getiren, geliştiren bir sağlık merkezi var. Üst kattakilerin gürültüsünden yakınıyor. Ne yakınmak ne de çözüm bulmak için asla üst kata çıkmıyor.

Tanıdığım bir yaşlı adam var. Yıllarca bir çok insanın hayatına olumsuz yön verdi. İş hayatı sona erince çekildiği köşesinde yalnızlıktan şikayetçi. Kimselerin onu ziyaret etmemesinden, kandillerde, bayramlarda aranmamaktan şikayetçi. Hala yıllar boyunca gördüğü sahte saygıyı özlüyor.

Isı farkları da insan farklılıkları da beni çok şaşırtmaya devam ediyor.


9 yorum:

  1. İnsanların ısı farklılıkları ne güzel bir tanımlama. hiç böyle düşünmemiştim.

    YanıtlaSil
  2. ikisine de çözüm var mı yok ne yazık ki...

    çok güzel bağlamışsın ve tanımlamışsın bu arada...

    YanıtlaSil
  3. ilk anlattığın amcayı tuttum ben çok :)
    benimle de karşılaşsın böyleleri :)

    biz yaşlanınca kaç derece olucaz bakalım..

    YanıtlaSil
  4. ben yaşlanınca çok gıcık olurum her halde.
    gençlerle asla geçinemem.
    çünkü ben şimdiden bile geçinemiyorum.

    YanıtlaSil
  5. bir konudan apayri bir konuya müthiş geçmişsin valla tebrik ederim :)
    ilk amcadan ben de rica ediciim. sen seviyordun çizgiromanları yanlış hatırlamıyorsam. şaşırtıcı olsa da sonuç güzel o zaman öyle değil mi? :)
    muhterem amcalarım, teyzelerim, ben en çok spiderman serisini severim diye bir tabela asacağım arkama bundan sonra :))

    YanıtlaSil
  6. Ah o eskilerin Zagor, Tex ve Mr. No.isimli çizgi romanları ve bunun gibiler... Ne kıymetli çizim hazinesidir onlar.Adam sana bir servet getirmiş bence, sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  7. Benim de hala ikilemde kaldığım bir konudur insan farklılıkları.

    İşyerinden ayrıldıktan sonra da beni arayıp sorarlar unutamadıklarını söylerler dostluğumuz baki olur ama bana bir faydası olmaz işten çıktıktan sonra.

    Bir de sürekli arkalarından sövdürenler illalah ettirenler var yöneticilerince çok sevilen ve tutulan insanlar.

    Gel de çık işin içinden...

    YanıtlaSil
  8. hotiç ve kiğılı poşetleri...

    baştan ayağı giydirmiş seni adam... hem de öyle böyle değil, donatmış resmen...

    sıcakmış oralar sevgili vladimir, biz cayır cayır donuyoruz burada...

    YanıtlaSil
  9. okuyunca acaba biz yaşlanınca nasıl olacağız diye düşündüm şimdi.
    ısı farklıkları nasılda insandan insana farkediyor.
    üçüncü yaşlı adamın diğerlerine göre hali çok kötümüş.sahte şeyleri özlemesi.

    YanıtlaSil

Yorumlar