14 Mart 2009 Cumartesi

Kalabalıkta Şemsiyeler

Yağmuru, yağmur altında yürümeyi seviyorum da, kalabalık içinde yağmur altında yürümekten kesinlikle muzdaribim. Şemsiyeli yürümek için bir ehliyet alınması aksi halde bazı tür vatandaşın yağmurda sokağa salınmaması yönünde baskı uygulanması gibi gizli bir faşist hayali olan bir insanım, itiraf ediyorum. Bu hayale dalmamın sebebi 185 lik boyla salınırken kısa boylu insanlarımızın şemsiyelerini insanların gözüne gözüne tutarak ilerlemeleri, düz yolda giderken üst üste göz börtlemesi tehdidine maruz kalmam, şemsiyeleri savuşturayım derken karate pozisyonu alıp önüme gelen şemsiyeyi bertaraf etme çözümüne sık başvurmama. Yoruluyorum işte zorla değil ya.
Dün İstanbul'a geldim. Yağmurda İstiklal Caddesinde azcık itiştim uzun lafın kısası. Sonra da yağmur altında gecenin bir vakti taksi ile hangi yoldan gideyim abi soygunu teşebbüsü yaşadım. Arkadaşım ben İstanbullu'yum şundan mı gireyim buradan mı döneyim derseniz yemem ben. Biliyorum hangi yolun kısa olduğunu.


8 yorum:

  1. Şemsiye kullanmayıda kullananlarıda sevmem ben aslında.
    Şemsiye gorunce bir yerime gircek korkusu yaşıyorum.
    hele bide yavaş yavaş yürüyüp yolu işgal etmekle kalmayıp şemsiyesine sahip olamayanlara tam iflit oluyorum.

    YanıtlaSil
  2. hoşgeldin :)

    şemsiye bir de sigaradan çok irite oluyorum ben. hele gece mekanlarında. ellerinde sigara yüzüne yüzüne sallıyorlar.yanacak, iz kalacak, umrunda mı?

    YanıtlaSil
  3. Serious;

    Haklısın aynı derecede kılım ben de bunlara..

    Bir de eski model upuzun şemsiyeyi kapalı haldeyken tuhaf biçimde önüne arkasına sallayan antipatik tipler var..

    Arzu;

    Hoşbuldum..

    Kısa bir seyahat ptesi yine izmirin yollar malesef.. :))

    Sigara dumanına sahip olamayanlar ciddden irite ediyor adamı..

    YanıtlaSil
  4. bi dakka fotodaki şu arkalarda elinde şemsiye olmasına rağmen tuhaf hareketler yapan uzun boylu arkadaş sen olmayasın sakın :)))

    şaka bir yana işte sırf bu yüzden şemsiye taşımayı sevmediğim gibi sağanak vb durumlar haricinde almıyorum zaten yanıma. sinüzitim olmasına rağmen ıslanmayı tercih ediyorum yani o derece...

    bu arada şehri istanbula hoş geldin. akşama istiklaldeyiz bekleriz efenim :))))

    YanıtlaSil
  5. Ömrümde kullanmadığım şeylerin başında geliyor şems-iye..Dememişler ki yağmur-iye, şems-iye=güneşten korunmak için icad edilmiş, biz kullanıyoruz ehliyetsiz niye?
    Bir kez Kaş'ta kullandım o da bahçe şemsiyesii.Muhteşemdiii.Benden de bu beklenirdi zaten.

    YanıtlaSil
  6. Beenmaya;

    Yok yok ben şemsiyesiz yakalananlardanım yağmura...

    Sinüzit deyince akan sular durur burnumun direği sızlar inceden... Ne feci illettir..

    Dün biz de istiklaldeydik.. Ne değişik değil mi?

    :))

    Sufi;

    Şemsiye kullanmakta benim özürüm de şemsiyelerimi bırakıp unutmaya meyilli olmam..

    Bir kez de deniz kenarında tüm gün şemsiye altında oturmama rağmen, olanca gölgeden çıkmamışlığıma rağmen ıstakoz gibi yanmış olma anım vardır ki genelde kızarmadan kahverengi tonlara geçiş yapan bir deriye sahibim. Meğer şemsiye altı güneşten korumazmış kumluk yerlerde.. :))

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Vladimir, bu siyah üzerine, beyaz yazilar iyi hos da, benim gibi bir kör köstebek icin okumasi cok zor oluyor, onun icin yazdiklarinizi okumaktan mahrum kaliyorum. Bir sakincasi yoksa degistirebilirmisiniz?
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  8. Şemsiye kullanmayı sevmiyorum ben de. Milletinki kafamı gözümü yararken ben de beceremeyeceğimden korkuyorum çünkü :) Şapkaların hastasıyım o yüzden :)

    YanıtlaSil

Yorumlar