14 Kasım 2008 Cuma

Çekilin Yoldan!!! Geliyor Batman!!!

Amerikan tarzı çizgi romanlar ülkemizde fazla yaygın değil. Teksas, Tommiks bilemediniz Mister No, Mandrake, Zembla, Zagor isimli çizgi romanlar çocuk, genç, ya da her daim genç kalmışlara bir şekilde ulaşmış. Amerikan süper kahramanları ile sinema el attıkça tanışmaya ve zamanla bir iki tanesi yayınlandığında da kitapları ile haşır neşir olmaya başladık. İlk önce Superman geldi, ardından Batman. Tim Burton’un gotik ile, macerayı, komediyi ustaca harmanladığı iki batman filmi ülkemizde de dünyada milyonlarca izleyiciye ulaştı. Sonradan yarasa adama dönüşecek olan küçük Bruce Wayne’in kulağına Joker’i canlandıran Jack Nicholson annesini ve babasını öldürdükten birkaç saniye sonra fısıldayarak sordu: “Sen hiç solgun ay ışığında şeytan ile dansettin mi?” Zihninden o kötülük dolu sesi silemeyen Bruce o ana kadar şeytanla hiç dansetmemişti ama yetişkin olduktan sonra, şeytani kötü insanlarla gizli dansı hiç bitmedi. Onların nefretini çekti, onlara Allahın belası Gotham Şehrini dar etti. Tim Burton’dan sonra çevrilen iki Batman filmi olumlu izler bırakmadı ancak seneler sonra Chris Nolan’ın el attığı Batman, macera filmlerine farklı bir soluk getirdi. İzleyenlerin etkilenmemesi olanaksızdı.

Orta şarkın kötü bir adeti vardır, mor dağların merkebi gibi davranmak adeti yaygındır. Adam kendisi ile hiçbir şekilde alakası olmayan bir konuda kendisine pay çıkarır, taleplerde bulunur talebi yerine gelirse sevinir yerine gelmezse isteklerini yerine getirmeyeni düşmanı bilir. Maalesef zaman zaman ülkemizde de bu tür bencilce, nedensiz talepleri duyarız.

Ülkemizde bir yerleşim biriminin adı uzun yıllar boyunca Elah olarak anılırken zamanla yuvarlana yuvarlana İluh’a dönüşmüş. Derken günün birinde Batman ismi verilmiş.

Batman aynı zamanda Amerika’da yayınlanmaya başlanmış ama tüm dünyada yaygın okur kitlesine sahip bir çizgi roman kahramanı. İngilizce yarasa ve adam kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş. Çocukluğunda anne ve babası gözleri önünde öldürülmüş bir multi milyoner iş adamının geceleri takıntılı suçlulara savaş açan bir süper kahramanın öyküsünü uzun yıllardır anlatmakta. Superman’in gördüğü ilgi üzerine holywood defalarca el atmış konuya. Geçtiğimiz yıl Chris Nolan’ın ve kardeşini yazdığı senaryodan çekilen film uzun süre konuşuldu hatta filmdeki kötü karakteri canlandıran Heath Ledger’ın film gösterime girmeden önce vefat etmesi eserin üzerine farklı bir giysi geçirdi. Gösterim sonrası seyircinin tepkisi çok olumluydu.

Sonra derken bir gün….

Batman Belediye Reisi Warner Brothers ve Chris Nolan’ı “Batman: The Dark Knight” filminde şehrin ismini izinsiz kullandıkları için dava edeceğini söylemeye başladı. Şöyle bir bakınca aptalca bir hukuki dava gibi görünebilir. Ama değil, sayın reis seneler önce dava açmakla tehdit edince DC Comics incelemeden adama yüklü bir miktarı ödemiş geçmiş. Belediye reisimiz terör örgütüne maddi destek vermekten hüküm giymiş bir müddetliğine.

Oysa incelediğinizde Batman karakterinin ilk yayınlandığı tarihin 1939, Batman’a bu ismin verildiği tarihin de 1955 olduğunu görüyorsunuz.

Batman’da genç kızlar artık töre cinayetine kurban gitmiyor, başkası ile evlilik dışı cinsel ilişkiye girmiş, ya da şehrin alışkanlıklarına göre açık sayılabilecek giysi ile sokakta görülmüş, ya da tecavüz uğramış, ya da yakın akrabası olmayan bir erkek ile manalı manalı bakıştığına dair dedikodu çıkmış kızlar aile baskısı ile intihar etmeye zorlanıyorlar. Bir çok genç kız başka çaresi olmadığı için şakağına silah dayıyor, bileklerini kesiyor, aşırı dozda ilaç alıyor. Bu dünyaya ençok sevdiği insanların zulmü ile insanlık dışı baskısı ile veda ediyor. Yurdumun bir köşesinde sapkınlıktan gözü dönmüş, zevk salyaları ağzından akan yaratık görünümlü yetmişlikler 14 yaşındaki genç kızlara tecavüz ediyor, hukukçular pislik tecavüzcüyü aklamak için seferber oluyorlar. Şehrindeki gençkızlar tecavüze uğradığı için vahşice intihara sürüklenirken Batman Belediye Reisi, bu konu hakkında ne düşünüyor, Batman’lı aileler gibi sıradan intiharlar olarak mı görüyor bu vahşeti. Kızların böyle ölmeyi hak ettiğini mi sanıyor, intihar ettiğinde geride kalan insanlıktan çıkmış ailenin namusu tertemiz oldu diye onlarla beraber mutlu mu oluyor. Batman Belediye Reisinin başka işi kalmamış da İngilizce yarasa adam adına gelen bir kelime için şehrini bir de komikten de ötede acınacak zavallı hale düşürmekten çekinmiyor.

Düşünsenize genç kızsınız, yetmiş küsur yaşında insanlıktan uzak bir sapık karşınıza çıktı, size tecavüz etti, acı, ter, kan birbirine karıştı, bir erkek üstelik tiksinti uyandıran görünümlü bir erkek salyalarını bedenizin en gizli yerlerine sürdü, akıttı, içinize acıyla girdi ve siz bu olayı – Allah’a bin şükür – siz bu durumu sanki sıradan bir olaymış gibi travmasız ve psikolojik olarak hiç etkilenmeden atlattınız. Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakın gibi sapık antolojisinin baş kelamını hayat görüşü olarak benisemişsiniz güya diyelim. Aileniz “gel buraya” diyor ”Al şu kasaturayı, öldür kendini”

Sayın Okan Bayülgen iki dev şirketi davaya yeltenmiş belediye reisi hadisesini sevimli buluyor veTV programında ülkesini bu tuhaflıklar sebebi ile çok sevdiğini nükteli biçimde söylüyor. Bunlar sevimli bulunacak tuhaflıklar değil Okan Bey anladınız mı? Bunlar fırsatçılık, bunlar kendi meselelerine kulaklarını, gözlerini bütün algılarını kapatıp arsızca hak etmediği bir şeyi kopartmak uğruna rezil rüsva olmanın en iğrenç en aşağılayıcı örnekleri.

Batman ili çok ülkede haber programlarında komik haberler bölümünde anılıyor bu günlerde.

Batman’ın kendisi gelse sözüm ona onur ve şerefleri kurtarma adına şeytanla dansetmeye ittirilen kızları şeytanlarından kurtarabilir mi acaba?

Konu ile ilgili düttürüdüklemelerden seçmeler.

bu bir

bu iki

bu da üç

11 yorum:

  1. Güleriz ağlanacak halimize.. Haberi izlediğimde, utancımdan kaçarak uzaklaşmak istedim. Belediye reisi, Atatürk'ün güzel sözleri gibi bir cümle patlattı bir de ortaya.."Batman insanları, şerefli, dürüst iyi kalpli insanlardır. Batman gibi kötü değillerdir." Beeeaaaa ! Diye bağırmak istediğimi hatırlıyorum o an..

    YanıtlaSil
  2. Yorum yapmaya değmeyecek kadar basit olay yine gündeme oturmayı başardı.
    Millet hala aç, insanlar hala baskı görüyor, tecavüze uğruyor, mutsuz, depresyona giriyor......
    neyse konuşunca birşey değişmiyor, susayım ben...

    YanıtlaSil
  3. valla insan ne diyeceğini şaşırıyor, Vladimir..

    YanıtlaSil
  4. Bu sevimli ya da komik diye nitelenecek birşey değil. Tam aksine utanılacak bir fırsatçılık örneği. Ah bu ülke bu tür şeyleri sevimli göstere göstere diğer fırsatçılara fırsat tanımadı mı?

    YanıtlaSil
  5. hiç mi aklı başında bir adam yoktur bu arkadaşın yanında? bir kişi de çıkıp "başkanım bizi alem-i cihana rezil mi edeceksiniz?" demiyor...

    bu adama oy verenler acaba şimdi ne düşünüyor, onu merak ediyorum... onlar da, "başkan haklı, savunsun hakkımızı" diyorlarsa eğer, batmana "jokeri" göndermenin zamanı gelmişte geçiyor demektir...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili vladimir
    Disney ve pixer'in 29 mayısda gösterime girecek filminin hayalini de yıllar önce ben kurmuştum.Adam hayalimi çalıp filmi yapmış bir de kadın yerine erkek koymuş başrole çaldığı anlaşılmasın diye.Ben de dava mı etsem ne?Ya tutarsa?????????????????
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  7. dünyaya rezil olmayacağımız bir gün yüzü görmeyecek miyiz biz burada?

    kadının yeri açısından Türkiye 123. sıradaymış.Cinsiyet uçurumu sıralamasındaki toplam ülke sayısı 130.etiyopya, bahreyn, kamerun, nepal bizden daha iyi durumdalar.durum bu. canavarlar kızlarını öldürüyor ya da satıyor. bu yüzyılda inanılır gibi olmasa da. hukuk bile hak veriyor onlara, cezada indirim uyguluyor. töre indirimi. ne demekse?
    insan bu durumda batmanlere ihtiyaç duyuyor, batman ın belediye reislerine değil.

    YanıtlaSil
  8. o ve çevresindekiler ne içiyorlarsa bizede söylesinler...

    YanıtlaSil
  9. çok güzel bir yazı gerçekten, bir çoğumuzun düşüncesine hayat vermişsiniz. gerçek sorunlar gereksiz olaylar kadar ilgi çekmiyor malesef bu ülkede.

    YanıtlaSil
  10. Eh, Muro denilen Pkk'lı karakteri sevgi pıtırcığı yapan, aşırı körlüğümüzün sonucudur Türkçe bile konuşamayan belediye başkanının görüntülerine bakıp gülmek.

    Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın tezidir bu.

    YanıtlaSil
  11. ya evet, duydum ben de bunu. çok şaşırdım. aklıma gelen ilk şey de işi gücü bırakıp böyle bir dava peşine düşen adam nasıl bir adamdır oldu. hadi bu adam böyle. e bunun yardımcısı, avukatı falan da mı hep aynı kafadan? arada bir tane normal çıkmaz mı yahu?

    YanıtlaSil

Yorumlar