22 Ağustos 2008 Cuma

Lak Lak

Havaların hala sıcak sıcak olmasına da, Ağustos'un sonuna geldik bir taraftan. Sabah saatlerinde hoş bir serinlik var odamın penceresinden aşıp pikenin altına gizlenerek sabah çalan alarmın zilinden korunmaya çalışan zavallı bedenime değen. Sabahları serin ama gündüzler bir felaket akşam eve gelir gelmez duşa giremezsem kendime gelemiyorum. Sıcak geçen günden sonra suyun bedenimden ılık ılık süzülüp akması güzel bir duygu. Duştayken bazen eskiden olan şeyleri hatırlıyorum. Bir ses duyuyorum:

- “Vladimir evladım kes şu gürültüyü!!!”

Ses iki katlı evimizden geliyor ben sokakta o zamanların moda oyunlarından birisini arkadaşlarımla birlikte oynamaya çalışıyorum. Çok basit bir oyun, iki adet pinpon topu şeklinde ağır plastik parçası iki ucundan birbirine bir naylon sicim ile tutturulmuş. İpin tam ortasında bir halka var. Amaç bu halkadan tutup topları birbirine vura vura en tepeye kadar çıkmalarını ve tam tepe noktasında birbirine çarpıp, bir aşağı bir yukarı vura vura devam etmelerini sağlamak. Bu vuruşlar anında kesiksiz olarak “lak lak lak” diye sesler çıkıyor. BU sesten ötürü oyunun adı laklak.

Duştayken bu oyunu anımsam manasız, ama hayatta her şey de manalı değil. Duşta hatırlamasam vapurda hatırlasam manalı olmayacaktı zaten. Hatırlama eyleminin kendisinde bir manasızlık var zaten.

- “Vladimir evladım oynama şununla!!!”

Topları ardı ardına bir kere bile aşağıda ve yukarıda birbirne çarptırtmak büyük maharet ve uzun uzun egzersiz yapılmasını gerektiriyor. Bu da saatler süren gelişi güzel biçimde sinir bozucu bir gürültü demek. Toplar yukarıda birbirine denk gelmediğinde oyuncunun bileğine denk geliyor. Sokaktaki çocukların hepsinin bilekleri mor ve şişmiş, kimisi de bileklerine mendil dolamış, hem acı çekiyor hem oynuyor.

O dönemdeki Sarmaşık ve Kelebek gibi gazetelerde mini etek giymiş ünlü kadınların bacaklarını ortaya çıkarıp göğüs dekoltelerini belirginleştirdiği pozlarında ellerinde hep birer tane lak lak resmi var. Resimlerin altında da “Pakize Lak Lak oynarken bileğini burktu”, “Çok acıyor ama çok istiyor”, “Lak Lak oynamaktan gezmeye vakşt bulamadı” gibi yazılar yazıyor. Çocuk oyununun o dönem çok popüler olup soyunuk neşriyata bile malzeme olmuşluğu var yani.

Lak Lak oyununun hemen ardından bir de Lak Lak isimli mizah dergisi çıkmıştı, Sezen Aksu’nun mizah yazılarını okuyup bir güler bir söylerdik.

Ah kaldırımlar biliyor, bir devir muhteşemdik.
Güz güneşinden hüzünlü ilk yazdan şendik.

12 yorum:

  1. Anımsadım :) Çocukluğa yolculuk ne tuhaf şey, sanki büyümemişsin de az önce sokaktan gelmişsin kir pas içinde gibi çocukluğu anımsamak. Nasıl oluyor da herşeyi böylesine silmeye meyilli bir hafıza çocukluğun tüm ayrıntılarını böylesi saklıyor? Herkes çocukluğunu böyle mi koruyor?

    YanıtlaSil
  2. :) Bu aralar çocuk oyunlarında kaldı aklın galiba Vladimir. Vallahi anımsar gibi oldum da benim anımsadıklarımda tutacak vardı sanki bir de.
    Diğer türlü neresinden tutup lak lak yapılıyor? Gerçi benim bildiklerimin adı lak lak da değil sanki. Belki de isimsizdi bizimkisi :) Hiç düşünmemiştim yani isim falan :)

    YanıtlaSil
  3. tanıdık geldi bana da. sanırım aynı şeyden bahsedeceğiz. şak şak derdik biz. beştaşlısı, fenerlisi, gassaraylısı vardı bi de bunların. kuşun kanatlarını çırpması gibi aşağıda ve yukarda birleşirlerdi. şak şak evet. kalmadı tabi şimdi onlardan. spaydırmen, winx ve türevleri var şimdi. telli arabalarımız, limonlarımz, kukalarımız mazide kaldı.
    nevet mazi kalbimde bir yaradır hala.

    YanıtlaSil
  4. ya bak valla bugün neşem çok yerinde.. şinci bi espri yapçam ama düşündüm yani çok (2 salise).. yapiim mi yapmiim mi diye..

    Duştasın..
    Çıplaksın..
    İki tane topu olan bi oyuncağı hatırlıyosun..
    soora da soruon bize, nereden aklıma geldi diye..
    hakkaten alemsin..:)))

    YanıtlaSil
  5. Ben de sıksık hatırlarım çocukluk yıllarımı.hava kararana kadar eve girmezdik.klasik çocuk oyunları bir yana birde bu tür oyuncaklı oyunşar çıkmıştı.Birde bunun bir çeşidi vardı kızlar ayak bileklerinde çevirirdi..

    Güzel günlerdi.nerde hatırlarsan hatırla:))

    YanıtlaSil
  6. hımm çocuk oyunlarını seri haline getiriyorsun ister istemez galiba :) ama ben bunu hiç bilmiyorum bulabilirsem malzemeleri oynamaya çalışacağım merak ettim :D lak lak bu da güzel isimmiş leylek gibi :P
    eheueh

    YanıtlaSil
  7. bende rehav@ gibi şakşak olarak hatırladım yazıyı okurken adını.hem anlattığın gibi bir altta bir üstte çarptırırdık birbirine, birde döndürerek vururduk o daha kolaydı hatta öbürünü beceremeyen direkt ona geçerdi.Vay be hakkaten nasıl hatırladın:)

    YanıtlaSil
  8. o lak lak oyununu merak ettim şimdi sadece yazıyı okuyunca hayal etmekle yetindim..

    YanıtlaSil
  9. animsamakla kalmadim; hirs yaptim yine...
    abimle ablam yapabiliyodu lakalaka lak lak lak..
    ben yapamiyodum:(((
    hep elim aciyodu; canim mi tatli ne :)

    zaten saate bakip da saatin kac oldugunu soylemeyi de en gec ben ogrenmistim :P

    YanıtlaSil
  10. Abi'nin yorumunu görünce toparlayamadım kendimi. İlahi Abi, alemsin valla. :)
    (Hala gülüyorum ya)

    YanıtlaSil
  11. O oyunu ben de oynardım, ve aynı şekilde azarı yerdim.
    Acılı bir oyundu ya.

    YanıtlaSil
  12. Şule;

    Oynayanların bilekleri, dinleyenerin kafaları şişmişti o dönem :D

    YanıtlaSil

Yorumlar