14 Ocak 2008 Pazartesi

TESLA: Unutturulan Bir Deha, Bir Filmin Hatırlattığı Adam

Nikola Tesla, 10 temmuz 1856, Hırvatistan’daki Smiljana köyü’nde doğdu. Babası papaz, annesi ev hanımı idi, annesi okuma yazma bilmemesine rağmen pratik zekası ve ev aletleri ile ilgili yaptığı ufak tefek icatlar sebebiyle halk arasında bir tür mucit olarak tanınırdı. Annesi Nikola’nın dahi adayı olduğunu düşünüyor, babası onun bir papaz olmasında ısrar ediyor, genç Nikola’nın kalbi ise mühendislik mesleği için çarpıyordu. Israrı ve annesinin desteği ile baba ikna edilince, Prag Ünivesitesi’nde fizik ve matematik eğitimine başladı.

Genç Tesla, bütün logaritma cetvelini ezberlemişti. Aynı zamanda yabancı dil kurslarına da devam ederek anadili Sırpça ve çok iyi bildiği Almanca’ya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyanca öğrendi. 1880 yılında Prag’daki eğitimini tamamladıktan sonra Budapeşte’de yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek lisans esnasında alternatif akımın özelliklerini profesörüyle tartışacak düzeyde konusuna hakim oluşu ile dikkat çekiyordu.


Yüksek lisans sonrasında Paris’te bir telefon şirketinde çalışarak, doğru akım motorları ve dinamolar üzerine hatırı sayılır bilgi edindi. Bu şirket için çalışırken döner makineleri koruyacak, regülatörler ve kontrol cihazları icat etti. 1882 yılında, elektrik endüstrisinde devrim yaratacak olan, “dönen manyetik alan” ı buldu. Daha sonra alternatif akım elektrik sistemleri tasarladı, su gücünün kullanılmasından esinlenerek, hidroelektrik santralleri kurarak büyük bir enerji elde etmeyi planladı. Niagara Şelalesi’ni elektrik üretiminde kullanmanın mümkün olabileceğini konuşmalarında dile getirdi.


1884 yılında New York’a gitti. Amerika’da hayalini kurduklarını gerçekleştirmek için aradığı şans eline kolay geçmedi, Edison ile tanıştı büyük bir heyecan ile bulduğu alternatif akım sistemini açıkladı, ancak Edison kestirip attı, bunun vakit kaybından başka bir şey olmadığını söyledi.


Amerika’daki ilk yılında, parasızlık ve açlıkla mücadele ederken amelelik yaptığı günler oldu. Daha sonra bir firma sahibi anlattıklarına ilgi göstererek kendisine bir laboratuar kurdu. Tesla burada tasarladığı bütün sistemlerin planlarını hazırladı. Cornell Üniversitesi profesörlerinden W. A. Anthony, yaptığı testlerden sonra Tesla’nın icat ettiği motorun en iyi performans gösteren doğru akım motoruna eş yeterlilikte olduğunu açıkladı. Patent bürosuna giderek alternatif akım ile ilgili tüm kısımları tek bir patent altında tescil etmek istese de sonunda, 1887 yılında yedi ayrı, 1888’de yirmiki ayrı patent aldı. Fikirleri o kadar enteresandı ki, bu kadar çok patenti kısa sürede aldı. Ardından Avrupa patentlerini de aldı.


Tesla New York’da bir konferans verdi ve çok gösterişli bir sunum ile alternatif akım sistemlerinin tanıtımını yaptı. Dünyanın bir çok ülkesinden gelen mühendis telle yapılan elektrik akımlarının önündeki tüm engellerin bu yeni sistem ile ortadan kalktığını gördü. Fakat bu konferans, Edison ve General Electric’i endişelendirdi, bu yeni sitem onların yatırımlarının eskimiş olduğu anlamına geliyordu. Ancak George Westinghouse, Tesla ile tanışarak ona alternatif akım patentlerinin tamamı için bir milyon dolar ve satışlarından pay vermeyi teklif etti. Anlaştılar. 1890 yılında, Niagara şelalesinden elektrik gücü elde edilmesi için bir komisyon toplandı, üretilen elektriğin iletilmesinde eski sistemlerin yeterli olmayacağı anlaşıldı, aktarma esnasında büyük güç kaybı olacağı ortaya çıktı.


Nikola Tesla, 7 ocak 1943 tarihinde New York'ta öldü. Devrim niteliğindeki icatları, büyük şirketler tarafından, kendileri zarara uğratabileceği, bütün yatırımlarını bir anda silip yokdebileceği için sürekli bastırıldı.


Amerikan hükümeti tesla'yı sürekli kontrol altında tuttu ve öldüğünde bütün notlarına amerikan hükümeti tarafından el konuldu. Dünyanın her istediği bir yerinde yer sarsıntısı yaratabilme, iklimlerin kontrol altına alınabilmesi, istediği yere ateş topları gönderebilme onularında yapmış olduğu araştırmalara dair deney sonuçları ve belgelerin hepsi ortadan kayboldu.


The Prestige isimli filmde Tesla rolü, David Bowie tarafından. Tesla, bu filmde kişiliğinin eksantrik yönü ile yer alıyor.

4 yorum:

  1. Sevgili Vladimir!
    14-15 yaşlarındayken bizim apatmanda oturan bir fizik profesörü amcamızdan öğrenip okumuştum TESLA yı. Belki de mesleğimi seçmemde en önemli şahsiyettir. Yabancı basında onunla ilgili çıkan her kitap ve yazıyı toplarım. Fakat ne yazık kendisini batıda bile çok az tanıyan var. Yorumlara baktımda 0 yorum. Oysa bugün kullandığımız ağ mantığının iletim kısmını 30 lu yıllarda O tasarlamış.
    Ellerine aklına sağlık

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Eskiden Bilim ve Teknik Dergisinde Tesla'ya ilişkin çok yüzeysel bilgiler edinmiştim. 2003 yılında internette onunla ilgili bazı yazılar okumaya başlamıştım. Bu dehaya pek önem verilmemesi çok az kişinin tanıyor olması üzücü gerçekten.

    YanıtlaSil
  3. Bir dedikoduya göre Edison bazı fikirlerini ondan çalmış. Doğru, yanlış bilmiyorum.
    Suçluluk duygusu ile yapılan filmler çoktur Amerikada. Bu adamın epey hakkını yemişler diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  4. Şule;

    Çok farklı kelifleri olduğu söyleniyor, ateş topları, diyapazon türü cihazlarla yer küre üzerindeki her hangi uzaklıktaki bir yerde yer sarsıntısına sebep olmak, iklimlerin kontrolü gibi dudak uçuklatan keşiflerine dair bilim kanallarında tv programları birbiri ardına yayınlanıyor şimdilerde.

    Edison'un ve mirascılarının sahip oldukları bir çok şeyde bu adamın emeği olduğu kesin bence.

    YanıtlaSil

Yorumlar